Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir

Baro başkanları Kocaeli'de Adalet Nöbeti'nde

GÜNDEM 12.09.2019 - 17:26, Güncelleme: 26.11.2022 - 01:09 2741+ kez okundu.
 

Baro başkanları Kocaeli'de Adalet Nöbeti'nde

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'na muhalif Barolar, Adalet Nöbeti'nin 86. haftasında Kocaeli Adliyesi önünde bir araya geldi

Kocaeli Barosu öncülüğünde Kocaeli Adliyesi önünde 15 ilin baro başkanının da katılımıyla, “Bağımsız savunma, hukukun üstünlüğü, adil yargılanma hakkının kullanımı için; Adalet nöbeti” programı gerçekleştirildi. Düzenlenen programda Kocaeli Barosu Başkanı Bahar Gültekin Candemir, Adana Barosu Başkanı Veli Küçük, Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan, Aydın Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Burak Özdemir, Bolu Barosu önceki dönem Başkanı Ferit Atalay, Bursa Barosu Başkanı Gürkan Altun, Çanakkale Barosu Başkanvekili İbrahim Cem Erbil, Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın, Düzce Barosu Başkanı Azade Ay, Hatay Barosu Başkanı Ekrem Dönmez, İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, Kırklareli Barosu Başkanı Turgay Hınız, Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, Şanlıurfa Barosu Başkanvekili Vedat Karahan, Tekirdağ Barosu Başkanı Sedat Tekneci, Tunceli Barosu Başkanı Kenan Çetin, Van Barosu Başkanı Zülküf Uçar, Yalova Barosu Başkanı Fedayi Doğruyol, CHP İl Başkanı Cengiz Sarıbay ve çok sayıda baro üyesi avukat katıldı. Tarihi sorumluluklarımızın gereği Programda konuşan Kocaeli Barosu Başkanı Bahar Gültekin Candemir, “Bugün, Çağlayanda başlayan ve ilk adımı Bursa olmak üzere Anadolu illerini dolaşan Adalet nöbetinin 86’sında Kocaeli’ndeyiz. Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Bursa, Çanakkale, Diyarbakır, Düzce, Hatay, İstanbul, İzmir, Kırklareli, Tekirdağ, Tunceli, Van ve Yalova illerimizden Baro Başkanlarımız ve meslektaşlarımız, adalet arayanların gönüllü sözcülüğünü yapmak için uzak yollardan geldiler. Hoş geldiler, sefalar getirdiler. Esas olan ‘Vatan ve bu vatanda yaşayan tüm yurttaşlarımızın hukuk devletinin sağladığı güvence ile huzur ve barış içerisinde yaşamasıdır’  diyen bizler, tarihi sorumluluklarımızın gereğini yerine getiriyoruz” dedi. Özgürlüklerini yitiren gazeteciler Candemir, “Adalet arayan herkesin sesi olmaya devam ediyoruz. Şule Çet, Ecem Balcı, Rabia Naz, Emine Bulut, Müzeyyen Boylu gibi nice şiddet mağduru, katledilen kadın için, çalışma hayatında engellenen yok sayılan, cinsiyeti ya da cinsel tercihi sebebiyle baskılanan, haksızlığa uğrayan insanlar için, üstün yararını koruyamadığımız bedeni, aklı ve emeği istismar edilen çocuklarımız için, FETÖ, DEAŞ, PKK, DHKP-C ve benzeri terör örgütlerinin hain saldırıları nedeniyle hayatlarını kaybeden Mehmetçiklerimiz, güvenlik güçlerimiz, yurttaşlarımız için buradayız. Faili meçhule kurban verdiğimiz Türkiye’nin aydınları Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Necip Hablemitoğlu için, görev şehidimiz Mehmet Selim Kiraz, Derik Kaymakamı Muhammed Fatih Safitürk, Tahir Elçi için, kalemlerine pranga vurulan, ifade özgürlüğü ve halkın haber alma hürriyeti için mücadele ederken özgürlüklerini yitiren gazeteciler için buradayız” dedi. Hakkını arayamayan yurttaşlarımız Candemir, “İş cinayetlerinde hayatlarını kaybeden on binlerce işçi için, Çorlu tren kazası mağdurları için yani adalet arayan herkes için buradayız. Hain terör örgütünün kurguladığı kumpas davalarında özgürlüklerini ve hayatlarını yitiren insanlar için, OHAL döneminde çıkarılan KHK’lar ile görevlerinden ihraç edilen haklarında herhangi yargılama süreci işletilmediği, bir yargı kararı olmadığı veya beraat ettiği halde göreve iade edilmeyen KHK mağdurları, atanamayan öğretmenler, emekli olamayan emeklilikte yaşa takılanlar için biz buradayız. Hakkını elde etmek için yargı yoluna başvuran, bu uzun ve meşakkatli süreç sonunda ancak mezarda adalete kavuşan ya da yüksek yargılama giderleri sebebi ile hakkını arayamayan yurttaşlarımız için biz buradayız” dedi. İnsanlık onuruna aykırı ücret politikaları Candemir konuşmasının devamında, “Duruşma salonlarından atılan, temsil ettiği tarafla özdeşleştirerek saldırıya uğrayan, özgürlüklerini ve hatta Avukat Mehmet Samim Geredeli, Avukat İbrahim Ergin, Avukat Özgür Aksoy gibi hayatlarını kaybeden görev şehidi meslektaşlarımız için, OHAL döneminde çıkarılan KHK’lar ve devamında yapılan yasal düzenlemeler ile yetkileri tırpanlanan; arabuluculuk, uzlaştırma gibi tasarruflarla görev alanları daraltılan; çalışma yeri olan adliyelerde kırmızı alanlar yaratılarak savunma hakkını temsil etmesi engellenen meslektaşlarımız dolayısıyla savunma hakkı engellenen yurttaşlarımız için biz buradayız. Her yıl binlerce mezun arasında var olma savaşı veren, yargı reformu strateji belgesinde de çalışma yasağı kaldırılacağı muştulanan ancak yine kendi kaderine terk edilen stajyer meslektaşlarımız, insanlık onuruna aykırı ücret politikaları ile hayallerini yitiren genç meslektaşlarımız için buradayız” dedi. Zayıflatılmaya çalışılan meslek örgütleri Candemir sözlerini, “Özlük haklarına ilişkin talepleri yıllardır yok sayılan kamuda çalışan meslektaşlarımız için buradayız. Kandıra Babaköy, Gebze Ballıkayalarda 200 milyon yılda oluşan ama bir gecede katledilen doğa parkı için, Kaz dağları için;  Muğla, İzmir yurdun dört bir tarafında yakılan ormanlarımız, Atatürk Orman çiftliği ve katledilen doğamız için, yağmalanan tarihi zenginliklerimiz için, Biz buradayız. Bağımsız yargı, yargıç teminatı ve hukuk devleti için olmazsa olmaz kuvvetler ayrılığı ilkesine sahip çıktığı için haksızca eleştirilen (kabul edilemez bir şekilde terör örgütleri ile ilişkilendirilmeye çalışılan) , çeşitli baskılarla mücadele gücü zayıflatılmaya çalışılan meslek örgütlerimiz, barolarımız için buradayız” şeklinde sürdürdü. Savunma hakkı ve hak arama özgürlüğü Candemir, “Bizler; yargı önünde temsil ettiğimiz yurttaşlarımız ile birlikte ve bir yurttaş olarak,  hukuk devletinde insan onuruna yakışır bir biçimde yaşamak ve bu ideale kavuşmak amacıyla buradayız. Mesleğimizin hukuk devleti, demokrasi, temel hak ve özgürlüklerin teminatı olduğunun bilinç ve sorumluluğu ile cumhuriyetimizin temel ilkelerine bağlı kalarak tüm bu kutsal değerler için mücadele azim ve inancıyla buradayız ve hep burada olacağız. Demokrasi tarihimizde kara bir leke olan 12 Eylül askeri darbesinin yıl dönümünde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Egemenlik Kayıtsız ve Şartsız Milletindir’ şiarı gereğince;  demokrasinin vazgeçilemez olduğunu, savunma hakkı ve hak arama özgürlüğünün ise hukuk devletinin ve demokrasinin temel ölçütü olduğunu bir kez daha vurgulayarak hepinize en derin sevgi ve saygılarımı sunuyorum” şeklinde konuştu. 
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'na muhalif Barolar, Adalet Nöbeti'nin 86. haftasında Kocaeli Adliyesi önünde bir araya geldi

Kocaeli Barosu öncülüğünde Kocaeli Adliyesi önünde 15 ilin baro başkanının da katılımıyla, “Bağımsız savunma, hukukun üstünlüğü, adil yargılanma hakkının kullanımı için; Adalet nöbeti” programı gerçekleştirildi. Düzenlenen programda Kocaeli Barosu Başkanı Bahar Gültekin Candemir, Adana Barosu Başkanı Veli Küçük, Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan, Aydın Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Burak Özdemir, Bolu Barosu önceki dönem Başkanı Ferit Atalay, Bursa Barosu Başkanı Gürkan Altun, Çanakkale Barosu Başkanvekili İbrahim Cem Erbil, Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın, Düzce Barosu Başkanı Azade Ay, Hatay Barosu Başkanı Ekrem Dönmez, İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, Kırklareli Barosu Başkanı Turgay Hınız, Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, Şanlıurfa Barosu Başkanvekili Vedat Karahan, Tekirdağ Barosu Başkanı Sedat Tekneci, Tunceli Barosu Başkanı Kenan Çetin, Van Barosu Başkanı Zülküf Uçar, Yalova Barosu Başkanı Fedayi Doğruyol, CHP İl Başkanı Cengiz Sarıbay ve çok sayıda baro üyesi avukat katıldı.

Tarihi sorumluluklarımızın gereği

Programda konuşan Kocaeli Barosu Başkanı Bahar Gültekin Candemir, “Bugün, Çağlayanda başlayan ve ilk adımı Bursa olmak üzere Anadolu illerini dolaşan Adalet nöbetinin 86’sında Kocaeli’ndeyiz. Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Bursa, Çanakkale, Diyarbakır, Düzce, Hatay, İstanbul, İzmir, Kırklareli, Tekirdağ, Tunceli, Van ve Yalova illerimizden Baro Başkanlarımız ve meslektaşlarımız, adalet arayanların gönüllü sözcülüğünü yapmak için uzak yollardan geldiler. Hoş geldiler, sefalar getirdiler. Esas olan ‘Vatan ve bu vatanda yaşayan tüm yurttaşlarımızın hukuk devletinin sağladığı güvence ile huzur ve barış içerisinde yaşamasıdır’  diyen bizler, tarihi sorumluluklarımızın gereğini yerine getiriyoruz” dedi.

Özgürlüklerini yitiren gazeteciler

Candemir, “Adalet arayan herkesin sesi olmaya devam ediyoruz. Şule Çet, Ecem Balcı, Rabia Naz, Emine Bulut, Müzeyyen Boylu gibi nice şiddet mağduru, katledilen kadın için, çalışma hayatında engellenen yok sayılan, cinsiyeti ya da cinsel tercihi sebebiyle baskılanan, haksızlığa uğrayan insanlar için, üstün yararını koruyamadığımız bedeni, aklı ve emeği istismar edilen çocuklarımız için, FETÖ, DEAŞ, PKK, DHKP-C ve benzeri terör örgütlerinin hain saldırıları nedeniyle hayatlarını kaybeden Mehmetçiklerimiz, güvenlik güçlerimiz, yurttaşlarımız için buradayız. Faili meçhule kurban verdiğimiz Türkiye’nin aydınları Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Necip Hablemitoğlu için, görev şehidimiz Mehmet Selim Kiraz, Derik Kaymakamı Muhammed Fatih Safitürk, Tahir Elçi için, kalemlerine pranga vurulan, ifade özgürlüğü ve halkın haber alma hürriyeti için mücadele ederken özgürlüklerini yitiren gazeteciler için buradayız” dedi.

Hakkını arayamayan yurttaşlarımız

Candemir, “İş cinayetlerinde hayatlarını kaybeden on binlerce işçi için, Çorlu tren kazası mağdurları için yani adalet arayan herkes için buradayız. Hain terör örgütünün kurguladığı kumpas davalarında özgürlüklerini ve hayatlarını yitiren insanlar için, OHAL döneminde çıkarılan KHK’lar ile görevlerinden ihraç edilen haklarında herhangi yargılama süreci işletilmediği, bir yargı kararı olmadığı veya beraat ettiği halde göreve iade edilmeyen KHK mağdurları, atanamayan öğretmenler, emekli olamayan emeklilikte yaşa takılanlar için biz buradayız. Hakkını elde etmek için yargı yoluna başvuran, bu uzun ve meşakkatli süreç sonunda ancak mezarda adalete kavuşan ya da yüksek yargılama giderleri sebebi ile hakkını arayamayan yurttaşlarımız için biz buradayız” dedi.

İnsanlık onuruna aykırı ücret politikaları

Candemir konuşmasının devamında, “Duruşma salonlarından atılan, temsil ettiği tarafla özdeşleştirerek saldırıya uğrayan, özgürlüklerini ve hatta Avukat Mehmet Samim Geredeli, Avukat İbrahim Ergin, Avukat Özgür Aksoy gibi hayatlarını kaybeden görev şehidi meslektaşlarımız için, OHAL döneminde çıkarılan KHK’lar ve devamında yapılan yasal düzenlemeler ile yetkileri tırpanlanan; arabuluculuk, uzlaştırma gibi tasarruflarla görev alanları daraltılan; çalışma yeri olan adliyelerde kırmızı alanlar yaratılarak savunma hakkını temsil etmesi engellenen meslektaşlarımız dolayısıyla savunma hakkı engellenen yurttaşlarımız için biz buradayız. Her yıl binlerce mezun arasında var olma savaşı veren, yargı reformu strateji belgesinde de çalışma yasağı kaldırılacağı muştulanan ancak yine kendi kaderine terk edilen stajyer meslektaşlarımız, insanlık onuruna aykırı ücret politikaları ile hayallerini yitiren genç meslektaşlarımız için buradayız” dedi.

Zayıflatılmaya çalışılan meslek örgütleri

Candemir sözlerini, “Özlük haklarına ilişkin talepleri yıllardır yok sayılan kamuda çalışan meslektaşlarımız için buradayız. Kandıra Babaköy, Gebze Ballıkayalarda 200 milyon yılda oluşan ama bir gecede katledilen doğa parkı için, Kaz dağları için;  Muğla, İzmir yurdun dört bir tarafında yakılan ormanlarımız, Atatürk Orman çiftliği ve katledilen doğamız için, yağmalanan tarihi zenginliklerimiz için, Biz buradayız. Bağımsız yargı, yargıç teminatı ve hukuk devleti için olmazsa olmaz kuvvetler ayrılığı ilkesine sahip çıktığı için haksızca eleştirilen (kabul edilemez bir şekilde terör örgütleri ile ilişkilendirilmeye çalışılan) , çeşitli baskılarla mücadele gücü zayıflatılmaya çalışılan meslek örgütlerimiz, barolarımız için buradayız” şeklinde sürdürdü.

Savunma hakkı ve hak arama özgürlüğü

Candemir, “Bizler; yargı önünde temsil ettiğimiz yurttaşlarımız ile birlikte ve bir yurttaş olarak,  hukuk devletinde insan onuruna yakışır bir biçimde yaşamak ve bu ideale kavuşmak amacıyla buradayız. Mesleğimizin hukuk devleti, demokrasi, temel hak ve özgürlüklerin teminatı olduğunun bilinç ve sorumluluğu ile cumhuriyetimizin temel ilkelerine bağlı kalarak tüm bu kutsal değerler için mücadele azim ve inancıyla buradayız ve hep burada olacağız. Demokrasi tarihimizde kara bir leke olan 12 Eylül askeri darbesinin yıl dönümünde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Egemenlik Kayıtsız ve Şartsız Milletindir’ şiarı gereğince;  demokrasinin vazgeçilemez olduğunu, savunma hakkı ve hak arama özgürlüğünün ise hukuk devletinin ve demokrasinin temel ölçütü olduğunu bir kez daha vurgulayarak hepinize en derin sevgi ve saygılarımı sunuyorum” şeklinde konuştu. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve korfezmanset.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.