Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir

Korkularımız Ve Gerçekler

GÜNDEM 11.06.2020 - 22:54, Güncelleme: 26.11.2022 - 01:09 1313+ kez okundu.
 

Korkularımız Ve Gerçekler

Hepi topu geçen şu on - onbeş günde dile kolay dört aylık korona kabusunu atıverdik üzerimizden milletçe

Tam da düşündüğüm gibi oldu her şey!   Hepi topu geçen şu on - onbeş günde dile kolay dört aylık korona kabusunu atıverdik üzerimizden milletçe. Bir çırpıda! Hiç yaşanmamışcasına!   Bu haftaki yazıma "pat" diye, tepeden inme bir giriş yaptığımın farkındayım. Biraz da serzenişte bulunurcasına yazılmış olan bu girişi nasıl yapmayayım ki?   Biz 4 aydır ne yaşadık? Hangi bilinmezliğin içine düştük ki kendimizi kafeslere kapatır gibi evlerimize kapattık? Bizi bu kadar ne korkuttu da sabundan, sirkeden, dezenfektandan, çamaşır suyundan neredeyse derimiz soyuldu!   Vs vs.   Elbette bunları durup dururken söylüyor ve yazıyor değilim. Hayatın normale dönmesinin işareti verildiği günden itibaren insanların aşırı rahatlığı, tedbirsizlik ötesi davranışları hayretlere düşürdü beni. Bir kaç ayı bir kaç günde silebildik hafızlarımızdan, hem de bir kalemde!   Akıl alır gibi değil.    Oysaki korona süreci boyunca hiç ummadığım insanların sesinde korkuyu hisseden, kondurmadığım insanların tavırlarında bile panik hallerini gören ben değil miydim? diyerek şu günlerde bol bol çimdikliyorum kendimi, bu hızlı ve ani geçişin gerçeklerini ve yansımalarını kabul etmek için.    Madem bıçakla keser gibi kesiliyordu bu illet de peki neden milyarlarca insan, aylarca korku ile yaşadık?    Korku demişken, insanoğlu her zaman bilmediğinden ve görmediğinden korkuyor sanırım. Oysa bildiğimiz ve gördüğümüz gerçekler daha can yakıcı ve yıkıcı olabiliyorken bizler bilmediğimiz bir şeyin tutsağı oluveriyoruz!    Bütün bunları neden söylediğime gelince; istatistikleri severim. Çünkü onaylanmıştır, doğrudur, gerçektir ve somuttur. Geçtiğimiz gün masama yine istatistiklerden oluşan bir belge geldi.    Okuduklarım o kadar çarpıcıydı ki yukarıdaki satırları yazmama sebep oldu her bir sonuç. Tespit edilmiş bu sonucu sizinle paylaştığımda sanırım sizler de bana hak vereceksiniz.    Buyrunuz o belgedeki istatistikler;    1 OCAK - 25 MART 2020 tarihleri arasında gerçekleşen dünyadaki ölüm sebepleri:   ☑ Corona               21.297 ☑ Grip                  113.034 ☑ Sıtma               228.095 ☑ İntihar              249.904 ☑ Trafik kazası   313.903 ☑ HIV/AIDS         390.908 ☑ Alkol                 581.599 ☑ Sigara           1.162.481 ☑ Kanser          1.909.804 ☑ AÇLIK            2.382.324   Liste bu şekilde sevgili okurlar.    İsterdim ki bu liste üzerinden çok uzun yazılar yazayım ancak konuyu dağıtmamak için "koronaya gereğinden fazla mı endişe ile yaklaştık acaba?" diye sormadan edemiyorum!   Yine, konu dışı olduğu için üzerinde durmamak için direndiğim son maddeyi okurken bir parça insanlığımdan utandım doğrusu!    "AÇLIK   2.382.324 !!!" Korkunç...   Yüreğim elverirse onu da başka bir yazı konusu yapma isteğiyle bu rakamlar karşı sında düşünce gücünüzü zorlamanız ricasıyla, esen kalın diyorum. 
Hepi topu geçen şu on - onbeş günde dile kolay dört aylık korona kabusunu atıverdik üzerimizden milletçe
Tam da düşündüğüm gibi oldu her şey!
 
Hepi topu geçen şu on - onbeş günde dile kolay dört aylık korona kabusunu atıverdik üzerimizden milletçe. Bir çırpıda! Hiç yaşanmamışcasına!
 
Bu haftaki yazıma "pat" diye, tepeden inme bir giriş yaptığımın farkındayım. Biraz da serzenişte bulunurcasına yazılmış olan bu girişi nasıl yapmayayım ki?
 
Biz 4 aydır ne yaşadık? Hangi bilinmezliğin içine düştük ki kendimizi kafeslere kapatır gibi evlerimize kapattık? Bizi bu kadar ne korkuttu da sabundan, sirkeden, dezenfektandan, çamaşır suyundan neredeyse derimiz soyuldu!
 
Vs vs.
 
Elbette bunları durup dururken söylüyor ve yazıyor değilim. Hayatın normale dönmesinin işareti verildiği günden itibaren insanların aşırı rahatlığı, tedbirsizlik ötesi davranışları hayretlere düşürdü beni. Bir kaç ayı bir kaç günde silebildik hafızlarımızdan, hem de bir kalemde!
 
Akıl alır gibi değil. 
 
Oysaki korona süreci boyunca hiç ummadığım insanların sesinde korkuyu hisseden, kondurmadığım insanların tavırlarında bile panik hallerini gören ben değil miydim? diyerek şu günlerde bol bol çimdikliyorum kendimi, bu hızlı ve ani geçişin gerçeklerini ve yansımalarını kabul etmek için. 
 
Madem bıçakla keser gibi kesiliyordu bu illet de peki neden milyarlarca insan, aylarca korku ile yaşadık? 
 
Korku demişken, insanoğlu her zaman bilmediğinden ve görmediğinden korkuyor sanırım. Oysa bildiğimiz ve gördüğümüz gerçekler daha can yakıcı ve yıkıcı olabiliyorken bizler bilmediğimiz bir şeyin tutsağı oluveriyoruz! 
 
Bütün bunları neden söylediğime gelince; istatistikleri severim. Çünkü onaylanmıştır, doğrudur, gerçektir ve somuttur. Geçtiğimiz gün masama yine istatistiklerden oluşan bir belge geldi. 
 
Okuduklarım o kadar çarpıcıydı ki yukarıdaki satırları yazmama sebep oldu her bir sonuç. Tespit edilmiş bu sonucu sizinle paylaştığımda sanırım sizler de bana hak vereceksiniz. 
 
Buyrunuz o belgedeki istatistikler; 
 
1 OCAK - 25 MART 2020 tarihleri arasında gerçekleşen dünyadaki ölüm sebepleri:
 
☑ Corona               21.297
☑ Grip                  113.034
☑ Sıtma               228.095
☑ İntihar              249.904
☑ Trafik kazası   313.903
☑ HIV/AIDS         390.908
☑ Alkol                 581.599
☑ Sigara           1.162.481
☑ Kanser          1.909.804
☑ AÇLIK            2.382.324
 
Liste bu şekilde sevgili okurlar. 
 
İsterdim ki bu liste üzerinden çok uzun yazılar yazayım ancak konuyu dağıtmamak için "koronaya gereğinden fazla mı endişe ile yaklaştık acaba?" diye sormadan edemiyorum!
 
Yine, konu dışı olduğu için üzerinde durmamak için direndiğim son maddeyi okurken bir parça insanlığımdan utandım doğrusu! 
 
"AÇLIK   2.382.324 !!!"
Korkunç...
 
Yüreğim elverirse onu da başka bir yazı konusu yapma isteğiyle bu rakamlar karşı sında düşünce gücünüzü zorlamanız ricasıyla, esen kalın diyorum. 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve korfezmanset.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.