Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir

Yeşil bir Körfez Hayali

GÜNDEM 07.06.2020 - 23:31, Güncelleme: 26.11.2022 - 01:09 2367+ kez okundu.
 

Yeşil bir Körfez Hayali

Körfez Atalar Mahallesinde geçti çocukluğum. Ağaçlardan kiraz toplar, karnımız ağrıyıncaya kadar yerdik. Annemle babama zeytin toplamaları için yardım eder, zeytinleri yaparlarken bizde olalım diye tuttururduk.

Körfez Atalar Mahallesinde geçti çocukluğum. Ağaçlardan kiraz toplar, karnımız ağrıyıncaya kadar yerdik. Annemle babama zeytin toplamaları için yardım eder, zeytinleri yaparlarken bizde olalım diye tuttururduk. Gölgesinde piknik yaptığımız kocaman dut ağacının altına hep birlikte büyük bir örtü serer dut toplardık. Ceviz ağacının altında oynamayı çok severdim ama ellerimiz kararıyor diye ceviz toplamayı hiç sevmezdim. Ayva ve erik ağacının çiçeklerine bayılırdım. Sonbaharda muşmula yemeyi çok severdim; küçücük boyumla erişebildiğim tek ağaçtı muşmula ağacı ve tadı çok güzeldi. Mahallemizde yeşil alan o kadar çoktu ki mahallenin tüm çocuklarıyla doya doya oyun oynardık her birinde.. Çocukluk eskiden güzeldi demeyeceğim, çocukluk yine güzel, çocuk olmak yaşamana izin verildiği her zaman güzel. Biz büyükler yaşatmıyoruz çocuklara çocukluğunu. Sanayileşme kentleşme adı altında mahvediyoruz yaşama alanlarımızı, oyun alanları bırakmıyoruz onlara. Çocuklarımız belediyelerin onlara tanımladığı parklarda, bazen bakımını bile yapmadıkları salıncaklarda, kaydıraklarda, araba geçen tehlikeli yollarda oyun oynuyorlar artık. Şimdi ise Körfez’imizde gerçekleştirilen Kiraz Festivalinde ilçemizin kirazlarını bile sergileyemeyecek duruma geldik neredeyse. Eskisi gibi zeytin, dut, ceviz ağaçlarımız, akan derelerimiz yok. Hava kirliliğimiz ise had safhada. Hasta oluyoruz, oksijenimiz yok ve sağlıklı beslenemiyoruz. Çare olarak hastaneler yapıyoruz (ki oda Körfez’de yeterli kapasite de değil). Sorun kaynağında çözülür, unutuyoruz. Sanayi kenti olan Kocaeli’mizin bu konuda en gelişmiş ilçelerinden olan Körfez ilçesi milli gelirimize sağladığı 4,5’luk katkı payıyla Türkiye'nin en önemli 2. ilçesi. Hal böyle olunca Körfez halkı da daha özen gösterilen bir belediyecilik anlayışıyla yönetilmeyi hak ediyor. Mevcut belediye yönetiminin seçim zamanında vermiş olduğu ulaşım, çevre, eğitim, kentsel gelişim, kültür ve turizm, sağlık, spor, sosyal projeler ve yaklaşımlar başlıkları altındaki onlarca vaadini sorguluyorum. Lakin görüyorum ki gerçekleşmiş vaat sayısı çok da fazla değil. Fakat yadsınamayacak bir gerçek var ki oda bu vaatlerin tamamı gerçekleşse bile Körfez’imizin istediğimiz bir doğaya sahip olamayacağı. Çünkü bu vaatlerin daha çok betonlaşmayı sağlayan sonuçları var. Millet bahçeleri projelerinden, yassı ada projesinden ve daha birçok düzenleme projelerinden biliyoruz ki mevcut hükümetin yeşil alan düzenlemesinden anladığı, kentleşmeden anladığı her yerin betonlaşması. Körfez Belediyesinin projeleri de bu şekilde insana, doğaya, canlıya sahip çıkmayan bir sürü çalışma… Küreselleşme, iklim değişikliği, kente göç ve şimdi de pandemi salgını bizlere sağlığın, organik gıdanın, gıdaya erişe bilirliğin önemini gösterdi. Hava kirliliği, sanayileşme, tarım ve hayvancılık (arıcılık dahil), kentleşme konularında yeni bir bakış açısı ile düzenlemeler yapılması, doğru ve tüm riskleri içeren uzun vadeli politikalar belirlenerek uygulanması gerektiğini gördük. Artık Körfez halkı için belediyemizin gözle görünür daha somut projeler üretmesi gerekiyor. Sanayileşme yalnızca hava kirliliğini değil, toprağımızı suyumuzu da etkiliyor ve bu da doğrudan zehirli gıda tüketimi demek. İnsanlarımızın yaşam alanları ile sanayinin iç içe olması sorunu giderilmeli, kentleşme doğru bir şekilde yapılarak yaşam alanları içindeki yeşil alanlar çoğaltılmalı, tarım ve hayvancılık (arıcılık dahil) için çiftçimiz desteklenmeli. Bize hizmet etmekten, sağlığımızı korumaktan ve refah içinde yaşamamızı sağlamaktan sorumlu belediyemizden çalışma yapmasını bekliyoruz artık. Biz pis hava solumaktan, sağlıksız beslenmekten, çocuklarımızın araç geçen yollarda oynamak zorunda kalmasından, yeşil alan aramak için dağlara çıkmaktan yorulduk. Çocuklarımız da bizlerin çocukluğundaki gibi yeşil alanlarda koşup oynamalı, ağaçlara tırmanıp düşmeli, karınları ağrıyana kadar kiraz yemeli… Körfez’imiz yalnızca sanayisiyle anılmamalı. Hava kirliliği ile değil de topraklarının verimliliği ve semalarında uçan arıların, kuşların güzelliğiyle de anılmalı. Körfez’imizin çocuklarına bozulmuş bir ekolojik denge ve çöpümüzü miras bırakmamak için belediyemizin çalışmasını beklemekteyiz.
Körfez Atalar Mahallesinde geçti çocukluğum. Ağaçlardan kiraz toplar, karnımız ağrıyıncaya kadar yerdik. Annemle babama zeytin toplamaları için yardım eder, zeytinleri yaparlarken bizde olalım diye tuttururduk.

Körfez Atalar Mahallesinde geçti çocukluğum. Ağaçlardan kiraz toplar, karnımız ağrıyıncaya kadar yerdik. Annemle babama zeytin toplamaları için yardım eder, zeytinleri yaparlarken bizde olalım diye tuttururduk. Gölgesinde piknik yaptığımız kocaman dut ağacının altına hep birlikte büyük bir örtü serer dut toplardık. Ceviz ağacının altında oynamayı çok severdim ama ellerimiz kararıyor diye ceviz toplamayı hiç sevmezdim. Ayva ve erik ağacının çiçeklerine bayılırdım. Sonbaharda muşmula yemeyi çok severdim; küçücük boyumla erişebildiğim tek ağaçtı muşmula ağacı ve tadı çok güzeldi. Mahallemizde yeşil alan o kadar çoktu ki mahallenin tüm çocuklarıyla doya doya oyun oynardık her birinde..

Çocukluk eskiden güzeldi demeyeceğim, çocukluk yine güzel, çocuk olmak yaşamana izin verildiği her zaman güzel. Biz büyükler yaşatmıyoruz çocuklara çocukluğunu. Sanayileşme kentleşme adı altında mahvediyoruz yaşama alanlarımızı, oyun alanları bırakmıyoruz onlara. Çocuklarımız belediyelerin onlara tanımladığı parklarda, bazen bakımını bile yapmadıkları salıncaklarda, kaydıraklarda, araba geçen tehlikeli yollarda oyun oynuyorlar artık.

Şimdi ise Körfez’imizde gerçekleştirilen Kiraz Festivalinde ilçemizin kirazlarını bile sergileyemeyecek duruma geldik neredeyse. Eskisi gibi zeytin, dut, ceviz ağaçlarımız, akan derelerimiz yok. Hava kirliliğimiz ise had safhada. Hasta oluyoruz, oksijenimiz yok ve sağlıklı beslenemiyoruz. Çare olarak hastaneler yapıyoruz (ki oda Körfez’de yeterli kapasite de değil). Sorun kaynağında çözülür, unutuyoruz.

Sanayi kenti olan Kocaeli’mizin bu konuda en gelişmiş ilçelerinden olan Körfez ilçesi milli gelirimize sağladığı 4,5’luk katkı payıyla Türkiye'nin en önemli 2. ilçesi. Hal böyle olunca Körfez halkı da daha özen gösterilen bir belediyecilik anlayışıyla yönetilmeyi hak ediyor.

Mevcut belediye yönetiminin seçim zamanında vermiş olduğu ulaşım, çevre, eğitim, kentsel gelişim, kültür ve turizm, sağlık, spor, sosyal projeler ve yaklaşımlar başlıkları altındaki onlarca vaadini sorguluyorum. Lakin görüyorum ki gerçekleşmiş vaat sayısı çok da fazla değil.

Fakat yadsınamayacak bir gerçek var ki oda bu vaatlerin tamamı gerçekleşse bile Körfez’imizin istediğimiz bir doğaya sahip olamayacağı. Çünkü bu vaatlerin daha çok betonlaşmayı sağlayan sonuçları var. Millet bahçeleri projelerinden, yassı ada projesinden ve daha birçok düzenleme projelerinden biliyoruz ki mevcut hükümetin yeşil alan düzenlemesinden anladığı, kentleşmeden anladığı her yerin betonlaşması. Körfez Belediyesinin projeleri de bu şekilde insana, doğaya, canlıya sahip çıkmayan bir sürü çalışma…

Küreselleşme, iklim değişikliği, kente göç ve şimdi de pandemi salgını bizlere sağlığın, organik gıdanın, gıdaya erişe bilirliğin önemini gösterdi. Hava kirliliği, sanayileşme, tarım ve hayvancılık (arıcılık dahil), kentleşme konularında yeni bir bakış açısı ile düzenlemeler yapılması, doğru ve tüm riskleri içeren uzun vadeli politikalar belirlenerek uygulanması gerektiğini gördük.

Artık Körfez halkı için belediyemizin gözle görünür daha somut projeler üretmesi gerekiyor. Sanayileşme yalnızca hava kirliliğini değil, toprağımızı suyumuzu da etkiliyor ve bu da doğrudan zehirli gıda tüketimi demek.

İnsanlarımızın yaşam alanları ile sanayinin iç içe olması sorunu giderilmeli, kentleşme doğru bir şekilde yapılarak yaşam alanları içindeki yeşil alanlar çoğaltılmalı, tarım ve hayvancılık (arıcılık dahil) için çiftçimiz desteklenmeli. Bize hizmet etmekten, sağlığımızı korumaktan ve refah içinde yaşamamızı sağlamaktan sorumlu belediyemizden çalışma yapmasını bekliyoruz artık. Biz pis hava solumaktan, sağlıksız beslenmekten, çocuklarımızın araç geçen yollarda oynamak zorunda kalmasından, yeşil alan aramak için dağlara çıkmaktan yorulduk.

Çocuklarımız da bizlerin çocukluğundaki gibi yeşil alanlarda koşup oynamalı, ağaçlara tırmanıp düşmeli, karınları ağrıyana kadar kiraz yemeli…

Körfez’imiz yalnızca sanayisiyle anılmamalı. Hava kirliliği ile değil de topraklarının verimliliği ve semalarında uçan arıların, kuşların güzelliğiyle de anılmalı. Körfez’imizin çocuklarına bozulmuş bir ekolojik denge ve çöpümüzü miras bırakmamak için belediyemizin çalışmasını beklemekteyiz.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve korfezmanset.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.