Bugünlerde her şeyi ya yeniden, sil baştan inşa edesim var ya da hiçbir şeyi umursamadan yaşama isteğim.
Mesela hiçbir habere kulak kabartasım yok,
Hiçbir sıkıntılı ortamın ya da insanın yanında durasım yok,
Hiçbir gerçekliği uzun uzun düşünesim yok,
Hiçbir gelecek kaygısı taşıyasım yok,
Hiçbir yalan ya da doğru, iyi ya da kötü, bizden ya da dünyadan olan haberlere dem vurasım yok,
Kısacası hiç kimsenin ve hiçbir şeyin ne olduğunu öğrenesim, bilesim yok.
Böyle bir ruh hali içindeyim son günlerde.
Sanırım bunun olmasına sebep olan ise zaten yozlaşmış, kurum bağlamış ve uzun yıllardır varlığını sürdüren ülke problemlerinden kaynaklı olarak, sorunlu insanların oluşturduğu bir toplumda yaşamak ve dahası, sanki bu yetmiyormuş gibi, üzerine eklenen pandemili yaşantının verdiği buhranlı günler.
Herkesin yüzünde mutsuz bir ifade görmekten, şenliksiz ve can sıkıcı sözler işitmekten sıkıldığımı fark ettiğim günlerdeyim.
Hani neredeyse, gülüşlerimizi bile bir başkasına ısmarlar hale geldik son dönemde!
Hadi bütün bunları geçtim de, dünya uzmanlarının son dönemde yaptıkları yeni dalga ve başkaca salgıların olma ihtimali yönündeki açıklamalarıyla büsbütün keyfim kaçar oldu.
Sanki her şey güllük gülistanlıkmışçasına, sanki yaşamdaki her şey duru bir nehrin sakince akıp gitmesi gibi rutindeymişçesine, sanki her şey yolunda gidiyormuşçasına...
Tüm gerçekliğiyle bazen ağır gelen hayatı umursamama isteğim bu yüzden.
Her şeyi yeniden inşa etmek konusuna gelince; şayet öyle bir imkanım olsaydı emin olun, bir an bile düşünmez ve olup biten, üzen sıkan her ne varsa yaşadığımız evrende, insanlık adına bir çırpıda yapıverirdim onları!
Sırf, daha yaşanabilir bir dünyada ve daha mutlu, refah yaşayalım diye.
Siz de benim gibi ince düşünen hatta çok düşünen insanlardansanız, yukarıda yazdığım satırlara katıldığınız dan eminim.
Gelecek günlerin hepimiz için aydınlık olması dileğimle
Esen kalın.