Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir

Falçata ile yüzü kesilen Ukraynalı Anna: "Kadınların böyle birlik olması çok iyi"

YAŞAM 08.03.2021 - 22:00, Güncelleme: 26.11.2022 - 01:09 1371+ kez okundu.
 

Falçata ile yüzü kesilen Ukraynalı Anna: "Kadınların böyle birlik olması çok iyi"

Kocaeli’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla gerçekleştirilen yürüyüşe kocası tarafından yüzü falçata ile kesilen Ukraynalı Anna Butim de katıldı. Yüzünün bir bölümünde felç oluşan Butim, "Kadınların böyle birlik olması çok iyi" dedi.

Kocaeli’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla gerçekleştirilen yürüyüşe kocası tarafından yüzü falçata ile kesilen Ukraynalı Anna Butim de katıldı. Yüzünün bir bölümünde felç oluşan Butim, "Kadınların böyle birlik olması çok iyi" dedi. Kocaeli Kadın Meclisleri ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle ortak basın açıklaması düzenledi. İzmit Belediye İş Hanı önünden Sabri Yalım Parkı'na yürüyen kadınlar burada basın açıklamasını gerçekleştirdi. Yürüyüş sırasında çevredeki vatandaşlar da alkışla ve araçlarından kornaya basarak yürüyüşe basarak destek verdi. Açıklama öncesi Kocaeli'de öldürülen kadınların isimleri de okundu. Kocaeli Kadın Meclisi adına, Kadın Meclisi üyesi Tuana Gencer açıklamayı okudu. HEPİNİZİ DESTEĞE BEKLİYORUM Yoğun katılımın yaşandığı basın açıklamasına İstanbul'da bir alışveriş merkezinde eski sevgilisi tarafından bıçaklı saldırıya uğrayan Hanna Butym ve yüzlerce vatandaş katıldı. Hanna Butym yaptığı konuşmada, "Kadınların böyle birlik olması çok iyi. Kadınlar bana yardımcı oluyorlar. Benimle mahkemeye geliyorlar, çok mutluyum. Kadınlar çok iyi. Kadınlar günü kutlu olsun. Buradaki kadınlara çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. MÜCADELE EDİYORUZ Kadın Meclisi üyesi Tuana Gencer, “Bugün sadece burada değil, Türkiye’nin dört bir yanında kadınlarla buluşuyoruz. İstanbul’dan, Bitlis’e Antalya’ya, Balıkesir’den Tokat’a Aydın’a onlarca ilde eylemdeyiz. Bizler yıllardır sadece 8 Mart’ta değil her gün meydanlarda, adliyelerde, üniversitelerde, iş yerlerinde mücadele ediyoruz. Ama 8 Mart Dünya Kadınlar günü hepimiz için tarihsel bir öneme sahip. Şimdi de asla yalnız yürümeyeceksin diyen tüm kadınlarla birlikte Dünya Kadınlar Günü için bir aradayız” dedi. VERİLERİ AÇIKLAYACAĞIZ Gencer, “Kadın cinayetlerini durdurmak, kadın cinayetleri şüpheli kalmasın diye meydanlardayız. İstanbul Sözleşmesi’ni uygulatmak için buradayız.  Kadın cinayetlerini mücadelemizle durduracağız, şüpheli bırakmayacağız. Biz Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak, 2010 yılından itibaren her ay kadın cinayeti verilerini açıklıyoruz. Son yıllarda şüpheli kadın ölümlerini de verilerimize ekledik. Ancak ilk defa bu ay kadın cinayeti ve şüpheli kadın ölümü verilerini açıklamadık, bu sefer verileri meydanlardan açıklayacağız” dedi. 28 GÜNDE 28 KADIN, 1 YILDA 303 CİNAYET Kadın cinayetlerinin verilerini paylaşan Gencer, “Şubat ayında, 28 günde 28 kadın öldürüldü. 12 kadın şüpheli şekilde hayatını kaybetti. Geçtiğimiz 5 Mart'tan bu 5 Mart'a kadar, 303 kadın öldürüldü. 181 kadın şüpheli şekilde hayatını kaybetti. Bu rakamlara kimse alışmasın. Bu rakamları kimse normalleştirmesin. Her ay açıkladığımız bu veriler  birer sayı değil, kadınların mücadele dolu yaşamı. Bizler artık kadın cinayeti verilerini açıklamak zorunda kalmak istemiyoruz. Bizler hiçbir kadının öldürülmediği günlerde buluşmak istiyoruz” dedi. YILLARDIR MÜCADELE VERİYORUZ Kadın cinayetlerini durdurmak için yıllardır verdiğimiz mücadele sonucunda Cumhurbaşkanı kadına yönelik şiddet ile ilgili açıklamalar yaparak, adımları açıkladı. Devletin kadına karşı şiddetle mücadeledeki irade beyanı önemli bir taahhüttür ve biz de bunun takipçisi olacağız. Mücadelemiz sayesinde İçişleri Bakanlığı kadın cinayeti verilerini açıklıyor. Bakanlıklar kadın cinayetlerini gündeme getirmek, eylem planı açıklamak zorunda kalıyor. Kadın cinayetlerini durdurmak için yıllardır verdiğimiz mücadeleyle artık mahkemeler şiddeti meşrulaştıran indirimleri kolay kolay uygulayamıyor” dedi. RABİA NAZ’A NE OLDU Sadece açıklamalarla değil; atılacak adımlarla, izlenecek somut politikalarla da kadınları yaşatmanın mümkün olduğunun altını çizen Gencer, “Aleyna Çakır’ın soruşturmasında Ümitcan Uygun hakkında şüpheli sıfatıyla aylarca işlem yapılmadı. Ancak başka bir suçla ilgili olarak tutuklandıktan sonra Ümitcan Uygun’dan alınan DNA örneği Aleyna’nın vücudundaki DNA ile eşleştirildi. Süreç daha fazla uzatılmadan, Aleyna’nın ölümündeki tüm şüpheler bir an önce açığa çıkarılmalıdır. Bizler hala Gülistan Doku nerede diye, Rabia Naz’a ne oldu diye sormaya devam ediyoruz. Rabia Naz’ın davasında takipsizlik kararı verildi. Ama biz her yer sormaya devam edeceğiz; Rabia Naz’a ne oldu? Tam 426 gün oldu, 426 gün” dedi. HİÇBİR KADIN CİNAYETİNİ ŞÜPHELİ BIRAKMAYACAĞIZ Gencer, “Gülistan Doku nerede?  Şule Çet cinayetini ortaya çıkardığımız gibi, Aysun Yıldırım’ın kapanan dosyasını tekrar açtırdığımız gibi; Aleyna Çakır, Nadira Kadirova, Duygu Delen için yılmadan mücadele ettiğimiz gibi üstü kapatılmaya çalışılan hiçbir kadın cinayetini şüpheli bırakmayacağız, İstanbul Sözleşmesi’ni uygulatacağız.  İstanbul Sözleşmesi uygulanırsa, soruşturma süreçleri etkin işletilirse, katiller cinayeti saklayabileceklerini akıllarından dahi geçiremezler” dedi. DEVLET GÜCÜNÜ FAİLLER İÇİN KULLANSIN Gencer, “Nasıl ki kadınlar kendi hayatında seçim yapmak için mücadele ediyorsa; gençler de üniversitelerde pes etmeden kayyım değil seçim mücadelesi veriyor. Kamu gücünü elinde bulunduranlar kadınları korumak, şüpheli kadın ölümlerini açığa çıkartmak için hiçbir irade göstermediler. Ancak kayyım rektör istemedikleri için mücadele eden gençlerin karşısında polisiyle, mahkemesiyle, bakanlarıyla seferber oldular. Yetkililerin gözünde hakkı olanı almak isteyen öğrenciler, faillerden daha fazla tehlike mi teşkil ediyor? Devlet gücünü hakkını arayan öğrenciler için değil failler için kullansın” dedi. EŞİTLİĞİ VE ÖZGÜRLÜĞÜ KAZANACAĞIZ Son olarak Gencer, “Kendi hayatını seçmek isteyen kadınlar, şiddetin yaşı yoksa mücadelenin de yaşı yok diyen liseli kadınlar, rektörü de geleceğimizi de biz seçeceğiz diyen üniversiteli kadınlar, eşit yaşayacağız haklarımızı alacağız diyen işçi kadınla, ayrımcılığa karşı mücadele veren LGBTİQ+’lar için mücadelemizi büyütüyoruz. Kadın cinayetlerini şüpheli bırakmayacağız, İstanbul Sözleşmesi’ni uygulayacağız. Topyekün mücadele edecek, eşitliği ve özgürlüğü kazanacağız” şeklinde konuştu.  
Kocaeli’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla gerçekleştirilen yürüyüşe kocası tarafından yüzü falçata ile kesilen Ukraynalı Anna Butim de katıldı. Yüzünün bir bölümünde felç oluşan Butim, "Kadınların böyle birlik olması çok iyi" dedi.

Kocaeli’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla gerçekleştirilen yürüyüşe kocası tarafından yüzü falçata ile kesilen Ukraynalı Anna Butim de katıldı. Yüzünün bir bölümünde felç oluşan Butim, "Kadınların böyle birlik olması çok iyi" dedi.

Kocaeli Kadın Meclisleri ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle ortak basın açıklaması düzenledi. İzmit Belediye İş Hanı önünden Sabri Yalım Parkı'na yürüyen kadınlar burada basın açıklamasını gerçekleştirdi. Yürüyüş sırasında çevredeki vatandaşlar da alkışla ve araçlarından kornaya basarak yürüyüşe basarak destek verdi. Açıklama öncesi Kocaeli'de öldürülen kadınların isimleri de okundu. Kocaeli Kadın Meclisi adına, Kadın Meclisi üyesi Tuana Gencer açıklamayı okudu.

HEPİNİZİ DESTEĞE BEKLİYORUM

Yoğun katılımın yaşandığı basın açıklamasına İstanbul'da bir alışveriş merkezinde eski sevgilisi tarafından bıçaklı saldırıya uğrayan Hanna Butym ve yüzlerce vatandaş katıldı. Hanna Butym yaptığı konuşmada, "Kadınların böyle birlik olması çok iyi. Kadınlar bana yardımcı oluyorlar. Benimle mahkemeye geliyorlar, çok mutluyum. Kadınlar çok iyi. Kadınlar günü kutlu olsun. Buradaki kadınlara çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.

MÜCADELE EDİYORUZ

Kadın Meclisi üyesi Tuana Gencer, “Bugün sadece burada değil, Türkiye’nin dört bir yanında kadınlarla buluşuyoruz. İstanbul’dan, Bitlis’e Antalya’ya, Balıkesir’den Tokat’a Aydın’a onlarca ilde eylemdeyiz. Bizler yıllardır sadece 8 Mart’ta değil her gün meydanlarda, adliyelerde, üniversitelerde, iş yerlerinde mücadele ediyoruz. Ama 8 Mart Dünya Kadınlar günü hepimiz için tarihsel bir öneme sahip. Şimdi de asla yalnız yürümeyeceksin diyen tüm kadınlarla birlikte Dünya Kadınlar Günü için bir aradayız” dedi.

VERİLERİ AÇIKLAYACAĞIZ

Gencer, “Kadın cinayetlerini durdurmak, kadın cinayetleri şüpheli kalmasın diye meydanlardayız. İstanbul Sözleşmesi’ni uygulatmak için buradayız.  Kadın cinayetlerini mücadelemizle durduracağız, şüpheli bırakmayacağız. Biz Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak, 2010 yılından itibaren her ay kadın cinayeti verilerini açıklıyoruz. Son yıllarda şüpheli kadın ölümlerini de verilerimize ekledik. Ancak ilk defa bu ay kadın cinayeti ve şüpheli kadın ölümü verilerini açıklamadık, bu sefer verileri meydanlardan açıklayacağız” dedi.

28 GÜNDE 28 KADIN, 1 YILDA 303 CİNAYET

Kadın cinayetlerinin verilerini paylaşan Gencer, “Şubat ayında, 28 günde 28 kadın öldürüldü. 12 kadın şüpheli şekilde hayatını kaybetti. Geçtiğimiz 5 Mart'tan bu 5 Mart'a kadar, 303 kadın öldürüldü. 181 kadın şüpheli şekilde hayatını kaybetti. Bu rakamlara kimse alışmasın. Bu rakamları kimse normalleştirmesin. Her ay açıkladığımız bu veriler  birer sayı değil, kadınların mücadele dolu yaşamı. Bizler artık kadın cinayeti verilerini açıklamak zorunda kalmak istemiyoruz. Bizler hiçbir kadının öldürülmediği günlerde buluşmak istiyoruz” dedi.

YILLARDIR MÜCADELE VERİYORUZ

Kadın cinayetlerini durdurmak için yıllardır verdiğimiz mücadele sonucunda Cumhurbaşkanı kadına yönelik şiddet ile ilgili açıklamalar yaparak, adımları açıkladı. Devletin kadına karşı şiddetle mücadeledeki irade beyanı önemli bir taahhüttür ve biz de bunun takipçisi olacağız. Mücadelemiz sayesinde İçişleri Bakanlığı kadın cinayeti verilerini açıklıyor. Bakanlıklar kadın cinayetlerini gündeme getirmek, eylem planı açıklamak zorunda kalıyor. Kadın cinayetlerini durdurmak için yıllardır verdiğimiz mücadeleyle artık mahkemeler şiddeti meşrulaştıran indirimleri kolay kolay uygulayamıyor” dedi.

RABİA NAZ’A NE OLDU

Sadece açıklamalarla değil; atılacak adımlarla, izlenecek somut politikalarla da kadınları yaşatmanın mümkün olduğunun altını çizen Gencer, “Aleyna Çakır’ın soruşturmasında Ümitcan Uygun hakkında şüpheli sıfatıyla aylarca işlem yapılmadı. Ancak başka bir suçla ilgili olarak tutuklandıktan sonra Ümitcan Uygun’dan alınan DNA örneği Aleyna’nın vücudundaki DNA ile eşleştirildi. Süreç daha fazla uzatılmadan, Aleyna’nın ölümündeki tüm şüpheler bir an önce açığa çıkarılmalıdır. Bizler hala Gülistan Doku nerede diye, Rabia Naz’a ne oldu diye sormaya devam ediyoruz. Rabia Naz’ın davasında takipsizlik kararı verildi. Ama biz her yer sormaya devam edeceğiz; Rabia Naz’a ne oldu? Tam 426 gün oldu, 426 gün” dedi.

HİÇBİR KADIN CİNAYETİNİ ŞÜPHELİ BIRAKMAYACAĞIZ

Gencer, “Gülistan Doku nerede?  Şule Çet cinayetini ortaya çıkardığımız gibi, Aysun Yıldırım’ın kapanan dosyasını tekrar açtırdığımız gibi; Aleyna Çakır, Nadira Kadirova, Duygu Delen için yılmadan mücadele ettiğimiz gibi üstü kapatılmaya çalışılan hiçbir kadın cinayetini şüpheli bırakmayacağız, İstanbul Sözleşmesi’ni uygulatacağız.  İstanbul Sözleşmesi uygulanırsa, soruşturma süreçleri etkin işletilirse, katiller cinayeti saklayabileceklerini akıllarından dahi geçiremezler” dedi.

DEVLET GÜCÜNÜ FAİLLER İÇİN KULLANSIN

Gencer, “Nasıl ki kadınlar kendi hayatında seçim yapmak için mücadele ediyorsa; gençler de üniversitelerde pes etmeden kayyım değil seçim mücadelesi veriyor. Kamu gücünü elinde bulunduranlar kadınları korumak, şüpheli kadın ölümlerini açığa çıkartmak için hiçbir irade göstermediler. Ancak kayyım rektör istemedikleri için mücadele eden gençlerin karşısında polisiyle, mahkemesiyle, bakanlarıyla seferber oldular. Yetkililerin gözünde hakkı olanı almak isteyen öğrenciler, faillerden daha fazla tehlike mi teşkil ediyor? Devlet gücünü hakkını arayan öğrenciler için değil failler için kullansın” dedi.

EŞİTLİĞİ VE ÖZGÜRLÜĞÜ KAZANACAĞIZ

Son olarak Gencer, “Kendi hayatını seçmek isteyen kadınlar, şiddetin yaşı yoksa mücadelenin de yaşı yok diyen liseli kadınlar, rektörü de geleceğimizi de biz seçeceğiz diyen üniversiteli kadınlar, eşit yaşayacağız haklarımızı alacağız diyen işçi kadınla, ayrımcılığa karşı mücadele veren LGBTİQ+’lar için mücadelemizi büyütüyoruz. Kadın cinayetlerini şüpheli bırakmayacağız, İstanbul Sözleşmesi’ni uygulayacağız. Topyekün mücadele edecek, eşitliği ve özgürlüğü kazanacağız” şeklinde konuştu.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve korfezmanset.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.