Sesimi duyan var mı!...
Sesimi duyan var mı!...
1999 yılında 16 Ağustos'u 17 Ağustos'a bağlayan gece meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki yer sarsıntısı, Türkiye tarihinin en büyük ikinci depremi olarak kayıtlara geçti. Uğultu, karanlık, çığlıklar, korku, endişe, hayal ve gerçeği ayırt edemediğimiz ve maalesef ki en acı şekilde kayıplar verdiğimiz 45 saniyenin üzerinden 21 koca yıl geçti.
1999 yılında 16 Ağustos'u 17 Ağustos'a bağlayan gece meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki yer sarsıntısı, Türkiye tarihinin en büyük ikinci depremi olarak kayıtlara geçti. Uğultu, karanlık, çığlıklar, korku, endişe, hayal ve gerçeği ayırt edemediğimiz ve maalesef ki en acı şekilde kayıplar verdiğimiz 45 saniyenin üzerinden 21 koca yıl geçti.
1999 yılında 16 Ağustos'u 17 Ağustos'a bağlayan gece meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki yer sarsıntısı, Türkiye tarihinin en büyük ikinci depremi olarak kayıtlara geçti. Uğultu, karanlık, çığlıklar, korku, endişe, hayal ve gerçeği ayırt edemediğimiz ve maalesef ki en acı şekilde kayıplar verdiğimiz 45 saniyenin üzerinden 21 koca yıl geçti.
Resmi raporlara göre, 17 bin 840 ölüm, 43 bin 953 yaralı oldu. 505 kişi sakat kaldı. 285 bin 211 konut, 42 bin 902 işyeri hasar gördü. Resmi olmayan bilgilere göre ise yaklaşık 50 bin kişi hayatını kaybetti. Ağır-hafif 100 bine yakın kişi yaralandı. Ayrıca 133 bin 683 çöken bina yaklaşık 600 bin kişiyi evsiz bıraktı. Yaklaşık 16 milyon insan, depremden değişik düzeylerde etkilendi.
Depremin üzerinden yıllar geçse de yüreğimizdeki yaralar iyileşmiyor. Yıkılmış binalar, yarılmış yollar, yanan fabrika, cesetler, acı dolu feryatlar, günlerce oksijen diye soluduğumuz ölülerimizin kokusu hafızalarımızdan silinmiyor..
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanımız Sn. Tahir Büyükakın ise geçen 21 yılın ardından “TÜBİTAK ile master planı hazırladık. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ile 10 milyar TL kentsel dönüşüm çalışması yaparak, inşallah geleceğe daha sağlam adımlarla ilerleyeceğiz.” diye açıklama yaptı.
Ne diyorsunuz Başkanım siz? Bugün deprem olursa hepimiz tedbirsizlikten öleceğiz demek yine bu!..
Hani nerede bizim Deprem Master Planımız? Hani alınan tedbirler nerede?
Depremden sonra Ulusal Deprem Konseyi kuruldu ama 2006 yılında kapatıldı. Deprem Yönetmelikleri yayınlandı. Proje denetimleri arttırıldı. Hazır beton zorunluluğu getirildi. Ama sonradan ne yapıldı? TMMOB’a bağlı meslek odalarının proje denetim yetkileri ellerinden alındı. Ruhsatlara mühendisin imza atması zorunluluğu kaldırıldı. Yani projeler denetlenmeden belediyelere sunulmaya başlandı. Denetlenmeyen projeler ile inşaat yapılmasına göz yumuldu. Denetimsizliği savunmak ölüm getirir. Denetimsiz inşaat bırakılmamasını, projeye uygun yapılmayan binalara izin verilmemesini sağlayın.
2012 yılında çıkarılan, rant odaklı projecilerin sevdiği, Kentsel Dönüşüm Yasası olarak bilinen “6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” unu da unutmamak gerekir tabii. Vurgunlara yasal kılıf hazırlamaktan başka bir işe yaramayan bir kanun.. Kentsel Dönüşüm Yasası adı altında şehrimizin kimseye peşkeş çekilmesine müsamaha gösterilmemesini sağlayın.
99 depreminden sonra geçen zaman kadar büyük bir israf var mı? Yazık.. Tarihe saygılı şehir planlaması yapılmasını, betonarme yüksek binalar diktirilmemesini, toplanma alanlarına AVM’ler yaptırılmamasını, afet durumlarında hasta ve yaralıları kurtaracak helikopterlerin “Acil İniş/Kalkış Yerleri” nin sayısının arttırılmasını, stratejik planlama yaparken afet durumlarına karşı acil eylem planı konusunda hassas davranılmasını sağlayın. Altyapısı, iletişim ağı, yolları ile şehirlerimizin birçoğu depreme hazır değil. Buna rağmen hala kentsel dönüşüm yapacağız denebiliyor, buna izin verilmemesini sağlamak için elinizden geleni yapın.
Deprem konusunda tüm uzman yetkililerimiz ve AFAD ile birlikte ortak çalışma yürütülmesini, gerekirse çok köklü değişikliklerle deprem öncesi ve sonrası için halkın bilinçlendirilmesini, tedbirlerin alınmasını, eylem planının ve gerekliliklerinin yapılmasını sağlayın Başkanım. Yapılmadığı takdirde bunun bedelini hepimiz ödeyeceğiz!...
Değirmendere'de 17 Ağustos depremi öncesinde sahilde olan balık tutan adam heykeli, depremde denizin içine düşmüş ama hâlâ sapasağlam ayakta, yıkılmadan dimdik duruyor. Tüm yaşananların ardından aynı tehlikenin içinde yaşamaya devam ederken yıkılmadan ayakta durmaya çalışan Kocaeli halkı gibi. Kocaeli Halkının yıkılmasına izin vermeyin. Siz de bu kentin insanısınız, kentinizi, bu kentin insanlarını sevin Başkanım.
Depremin ardından geçen 21 yıl içerisinde doğru dürüst iyileştirmeler yapılmamış, hâlâ kuru bir kaç sözle anıp, ilanlar yayınlayarak geçiştiriliyor yaşananlar, ders alınmamış, durum çok vahim..
Bir daha depremi yaşarsak aynı şeylerin yaşanmayacağına dair garanti verebilmek için var gücünüzle çalışmalısınız Sn. Tahir Büyükakın.
Sesimizi duyan var mı!...
Sesimizi ne zaman duyacaksınız Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanımız Sn. Tahir Büyükakın. Ne zaman depremden korkmayacak Kocaeli halkı. Kendisine en iyi şekilde hizmet etmesi, sağlığını koruyarak, kenti geleceğe taşıması için oy verdiği Belediye Başkanından ne zaman içini huzurla dolduran sözler duyacak Kocaeli Halkı...
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.