Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir

Hayata Dönme Vakti!

GÜNDEM 25.08.2022 - 17:22, Güncelleme: 26.11.2022 - 01:09 2865+ kez okundu.
 

Hayata Dönme Vakti!

Bir süredir kafamı kuma gömmüş yaşıyorken, hafifçecik başımı kaldırıp şöyle bir etrafa bakmak istedim bu hafta.

Bir süredir kafamı kuma gömmüş yaşıyorken, hafifçecik başımı kaldırıp şöyle bir etrafa bakmak istedim bu hafta. Bakmaz olaydım!  Cinnet haberleri kol gezer olmuş cennet vatanımda... Meğer benim kendimi bile isteye dünyadan bi' haber ettiğim haftalarda yurdum insanının çıldırma seviyesi en üstlere çıkmış. Hangi habere baksam vahşet ve/veya cinnet... Hem de hepsi de eften püften sebeplerden doğan kavgalar, koparılan kıyametler, ölenler ve öldürülenler... İnanılır gibi değil!  Gerçi konu gasp, hırsızlık, bir canlının canını almak veya almaya teşebbüs etmek vs. olunca altında akılcı bir sebep aramak yersiz ve saçma olsa da yine de söz konusu olay ve ölümlere, işlenen cinayetlere bakınca, gelinen noktada cehalette sınır tanımadığımızı anlamak zor olmasa gerek. Psikolojik olarak toplumca yerlerde süründüğümüz ise gün gibi ortada! Hani neredeyse dışarıda bir yerlerde ağzı dolu dolu gülmeye bile korkar hale geldiğimiz ise tespitlidir. Hoşgörünün timsali olan Türk halkının geldiği hali görünce üzülmemek elde değil.  "Vah vahhh", "Yazık...", "Tüh tühh" gibi söylemlerin içine dalmadan, toplum üyelerini bu denli agresif hale getiren sebeplerin ne olduğunu düşündüm kendimce.  Ve şu sonuçlara ulaştım; Kısıtlanmışlık duygusu, Sen-ben ayrımları, Geleceğe dair umutsuzluk, Günü kurtarma telaşının verdiği bıkkınlık, Güvensizlik, Hiçlik duygusu, Var olma mücadelesi, Ayakta kalabilmenin çetin savaşı, Ve elbette hepsinden önemlisi olarak, para para para... Daha doğrusu parasızlık!  Ekonomik kaygılar ve geçim derdi listenin ön sıralarındaki duygulara tavan yaptıran ve milletin bir kısmını cinnetin eşiğine getirirken, büyük bir kısmının da ruhsal ve psikolojik olarak bitmelerine sebep olan en önemli unsur. Düzelir miyiz?  Yani önceki zamanda olduğu gibi hoşgörü ve gülümsemeler içinde yaşayan bir toplum haline gelir miyiz yeniden?  Bence "zor." Ekonomik kaygı ve korkular bitmediği sürece ve eğitim seviyemiz yükselmediği sürece bence zor, çok zor! Ama yine de umutsuz olmamak adına diyorum ki; "Belki...Bir ihtimal! Günün birinde!"  Esen kalın.
Bir süredir kafamı kuma gömmüş yaşıyorken, hafifçecik başımı kaldırıp şöyle bir etrafa bakmak istedim bu hafta.

Bir süredir kafamı kuma gömmüş yaşıyorken, hafifçecik başımı kaldırıp şöyle bir etrafa bakmak istedim bu hafta.

Bakmaz olaydım! 

Cinnet haberleri kol gezer olmuş cennet vatanımda...
Meğer benim kendimi bile isteye dünyadan bi' haber ettiğim haftalarda yurdum insanının çıldırma seviyesi en üstlere çıkmış.

Hangi habere baksam vahşet ve/veya cinnet... Hem de hepsi de eften püften sebeplerden doğan kavgalar, koparılan kıyametler, ölenler ve öldürülenler...

İnanılır gibi değil! 

Gerçi konu gasp, hırsızlık, bir canlının canını almak veya almaya teşebbüs etmek vs. olunca altında akılcı bir sebep aramak yersiz ve saçma olsa da yine de söz konusu olay ve ölümlere, işlenen cinayetlere bakınca, gelinen noktada cehalette sınır tanımadığımızı anlamak zor olmasa gerek.

Psikolojik olarak toplumca yerlerde süründüğümüz ise gün gibi ortada! Hani neredeyse dışarıda bir yerlerde ağzı dolu dolu gülmeye bile korkar hale geldiğimiz ise tespitlidir.

Hoşgörünün timsali olan Türk halkının geldiği hali görünce üzülmemek elde değil. 

"Vah vahhh", "Yazık...", "Tüh tühh" gibi söylemlerin içine dalmadan, toplum üyelerini bu denli agresif hale getiren sebeplerin ne olduğunu düşündüm kendimce. 

Ve şu sonuçlara ulaştım;

Kısıtlanmışlık duygusu,
Sen-ben ayrımları,
Geleceğe dair umutsuzluk,
Günü kurtarma telaşının verdiği bıkkınlık,
Güvensizlik,
Hiçlik duygusu,
Var olma mücadelesi,
Ayakta kalabilmenin çetin savaşı,
Ve elbette hepsinden önemlisi olarak, para para para...
Daha doğrusu parasızlık! 

Ekonomik kaygılar ve geçim derdi listenin ön sıralarındaki duygulara tavan yaptıran ve milletin bir kısmını cinnetin eşiğine getirirken, büyük bir kısmının da ruhsal ve psikolojik olarak bitmelerine sebep olan en önemli unsur.

Düzelir miyiz? 
Yani önceki zamanda olduğu gibi hoşgörü ve gülümsemeler içinde yaşayan bir toplum haline gelir miyiz yeniden? 

Bence "zor."

Ekonomik kaygı ve korkular bitmediği sürece ve eğitim seviyemiz yükselmediği sürece bence zor, çok zor!

Ama yine de umutsuz olmamak adına diyorum ki;

"Belki...Bir ihtimal! Günün birinde!" 


Esen kalın.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve korfezmanset.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.