Nereden Gelirsen Gel, Yere ki Çık Gel
Nereden Gelirsen Gel, Yere ki Çık Gel
Haber portalları arasında şöyle bir tura çıkayım istedim. Hele bi bakayım, seyir eyleyim alemi dedim; dünyada ne olup bitmiş, biz de ne var ne yok diye.
Haber portalları arasında şöyle bir tura çıkayım istedim. Hele bi bakayım, seyir eyleyim alemi dedim; dünyada ne olup bitmiş, biz de ne var ne yok diye.
Haber portalları arasında şöyle bir tura çıkayım istedim. Hele bi bakayım, seyir eyleyim alemi dedim; dünyada ne olup bitmiş, biz de ne var ne yok diye.
Dedim demesine de vakit az buçuk geçince kayda değer hiçbir şey olmadığını anladım! Dünyada bir iki tur attıktan sonra aradığımı bulamayıp kürkçü dükkanına yöneldim, yani ülkemize.
Burada da içi dolu olan hiçbir haber yok; seçim gümbürtülerinden başka! Daha doğrusu zamanı git gide yaklaşan seçimler için şimdiden yapılan gövde gösterileri, allayıp pullamalar ve süslü birkaç lakırdı ile janjanlı şovlardan başka sahici hiçbir şey bulamadım!
Hani şu her seçim zamanı yaklaşırken üç aşağı beş yukarı benzer söz ve şovların yer aldığı reklam çalışmalarından bahsediyorum;
"Dünyanın devi biz olacağız!"
"Şu kadar şunu yapacağız, bu kadar bu olacak!"
"Benzin fışkıracak topraklarımızdan"
"Bor dolu bereketli topraklarımız sayesinde dünya önümüzde diz çökecek!"
"O onu dedi, bu bunu dedi, o onu yaptı, bu bunu yaptı..."
Falan filan...
Yarım asra dayanan ömrümde nedense kulağıma hep aynı gelen sözcükler ve kapışmalar...
Hiçbiri sarmadı beni!
Tam, "anlaşılan tatsız tuzsuz, elim bomboş çıkacağım yine bu haber turundan da" derken bir Google reklamı düştü önüme, sanal pencereleri kapatacağım son saniyede.
Hem de ne reklam!
İçim açıldı içimmm!
Ruhum coştu bir anda!
Şenlendim.
Keyfim yerine geldi.
"Oh be..." dedim.
"Bugüne de pek bir yakıştı" dedim.
Yakışır tabii! Zira oturduğum iskelemde yanı başımdaki sahilden gelen, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarının coşkulu katılımcılarının sesi ile inleyen doğaya Google' da son saniyede yakaladığım "Atatürk' ün hiç görmediğiniz fotoğrafları" haberi keyiften bir kahve daha içmeme sebep oldu.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı' mıza özel olarak hazırlanmış ve gerçekten de Ata' mızın bugüne kadar hiç görmediğim anlarına da tanıklık etmek şanlı bayramımızı daha da pekiştirdi benim için.
Kahvemden bir hürp daha alırken, her bir fotoğrafın altına yazılmış olan Atatürk ' ün tarihe damga vuran sözleri de temelli gururlandırdı yüreğimi.
"Türk milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir." /Mustafa Kemal Atatürk
"Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklale timsal olmuş bir milletiz."/Mustafa Kemal Atatürk
"Gençler, cesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız."/ Mustafa Kemal Atatürk
...
Hangi değerli sözünü buraya yazsam da okurlarımı da ortak etsem coşkuma diye düşünürken, kahvenin ağzıma gelen koyu kıvamlı telveleri ne ara içtiğimin habercisi oldu.
Hani az önce bahsettiğim sahilden gelen kutlama şenlikleri de vardı ya, işte oradan da son ses açılmış müziğe ses tellerini tahriş edercesine, haykırarak eşlik eden halk diyor ki;
"Kurban olam yürüdüğün yollara.
Uyan bak bizim hallara.
Sarı saçlım mavi gözlüm.
Nerde nerde nerdesin dost"
"Bir daha gel gel Samsun'dan.
Bir daha gel gel Samsun'dan.
Sarı saçlım mavi gözlüm.
Nerde nerde nerdesin dost"
...
Sadece Samsun'dan değil, bir kez daha güzel ülkemin neresinden gelirsen gel dost! Yeter ki çık gel.
Biz sana hasret, biz sana muhtaç...
Esen kalın.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.