Kadınlar gününe kadınca bakış...
GÜNDEM
08.03.2020 - 17:37, Güncelleme:
26.11.2022 - 01:09 1811+ kez okundu.
Kadınlar gününe kadınca bakış...
Konu biz kadınlar olunca isterdim ki kalemim güzel şeyler yazmak için oynasın. Hatta o güzellikleri yazarken parmaklarımda derman, kalemimde de mürekkep kalmasın.
Konu biz kadınlar olunca isterdim ki kalemim güzel şeyler yazmak için oynasın. Hatta o güzellikleri yazarken parmaklarımda derman, kalemimde de mürekkep kalmasın.
Gel gelelim yaşadığımız ülke gerçekleri bu hoşlukları yazmaktan çok öte olan örneklerle dolu.
Öldürülen,
Tecavüze uğrayan,
Aşağılanan,
Sokak ortalarına atılan,
Okutulmayan,
Dövülen kadınlarımızı kızlarımızı gördükçe 8 Mart gününün anlamını bir daha ve bir daha düşünmeden edemiyor insan.
Bu konu hakkında yapılan onlarca araştırma, istatistiki veriler ve yaşanan yüzlerce örneğin aklımızda yarattığı sebep sonuç ilişkisinin detaylarına girmeyeceğim elbette. Çünkü biliyorum ki bir parça empati hissiyle topluma alıcı gözle bakanlarınız zaten bunun sonuçlarından haberdar.
"Kadınlar çiçektir "
"Kadın kutsaldır "
"Kadına 365 gün değer verilmelidir"
"Kadın baş tacıdır" gibilerinden yapılan medyatik sözlerin de sadece bugüne has bir aldanış olduğuna inanıyorum; üzülerek!
Çünkü altını çizebildiğiniz , içini doldurabildiğiniz sözlerdir gerçek olanlar. Sözsel olarak temsil edilmeye çalışılan bir olgu, davranışlara yansımadıktan sonra hiç bir önemi yoktur.
İsterseniz kadının çiçek olduğunu yılın her günü söyleyin, söyleyelim hep birlikte ama gerçekten kadınlara kıymetli varlıklar gibi davranılmadığı ve hakları teslim edilmediği sürece havada asılı kalır kadına verdiğiniz değer.
Gün geçmiyor ki darp edilen, hor görülen, ezilen, katledilen, mağdur edilmiş bir kadın haberiyle karşılaşmayalım. İnsanın sıkça bu tür haberlere maruz kalmasıyla birlikte söylenenlere olan inancını yitirmesi kaçınılmaz oluyor.
Takvim, bir sonraki yılın 8 Mart gününü gösterdiğinde dilerim ve umarım ki bu günün anlam ve önemini layık olduğu şekilde yazabileceğimiz yaşam öyküleriyle süsleyelim yazılarımızı.
Şimdinin iç karartıcı tablosundan uzak, toplumda gerçek anlamda mutlu, umutlu, yüzleri gülen, ferah günlere erişmiş kadınlarımızı, kızlarımızı ve hatta onların nice başarı hikayelerini yazabilelim köşelerimizde.
Sadece bir tarihten ibaret kalmasını istemediğim 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü kutlu olsun.
Esen kalın...
Konu biz kadınlar olunca isterdim ki kalemim güzel şeyler yazmak için oynasın. Hatta o güzellikleri yazarken parmaklarımda derman, kalemimde de mürekkep kalmasın.
Konu biz kadınlar olunca isterdim ki kalemim güzel şeyler yazmak için oynasın. Hatta o güzellikleri yazarken parmaklarımda derman, kalemimde de mürekkep kalmasın.
Gel gelelim yaşadığımız ülke gerçekleri bu hoşlukları yazmaktan çok öte olan örneklerle dolu.
Öldürülen,
Tecavüze uğrayan,
Aşağılanan,
Sokak ortalarına atılan,
Okutulmayan,
Dövülen kadınlarımızı kızlarımızı gördükçe 8 Mart gününün anlamını bir daha ve bir daha düşünmeden edemiyor insan.
Bu konu hakkında yapılan onlarca araştırma, istatistiki veriler ve yaşanan yüzlerce örneğin aklımızda yarattığı sebep sonuç ilişkisinin detaylarına girmeyeceğim elbette. Çünkü biliyorum ki bir parça empati hissiyle topluma alıcı gözle bakanlarınız zaten bunun sonuçlarından haberdar.
"Kadınlar çiçektir "
"Kadın kutsaldır "
"Kadına 365 gün değer verilmelidir"
"Kadın baş tacıdır" gibilerinden yapılan medyatik sözlerin de sadece bugüne has bir aldanış olduğuna inanıyorum; üzülerek!
Çünkü altını çizebildiğiniz , içini doldurabildiğiniz sözlerdir gerçek olanlar. Sözsel olarak temsil edilmeye çalışılan bir olgu, davranışlara yansımadıktan sonra hiç bir önemi yoktur.
İsterseniz kadının çiçek olduğunu yılın her günü söyleyin, söyleyelim hep birlikte ama gerçekten kadınlara kıymetli varlıklar gibi davranılmadığı ve hakları teslim edilmediği sürece havada asılı kalır kadına verdiğiniz değer.
Gün geçmiyor ki darp edilen, hor görülen, ezilen, katledilen, mağdur edilmiş bir kadın haberiyle karşılaşmayalım. İnsanın sıkça bu tür haberlere maruz kalmasıyla birlikte söylenenlere olan inancını yitirmesi kaçınılmaz oluyor.
Takvim, bir sonraki yılın 8 Mart gününü gösterdiğinde dilerim ve umarım ki bu günün anlam ve önemini layık olduğu şekilde yazabileceğimiz yaşam öyküleriyle süsleyelim yazılarımızı.
Şimdinin iç karartıcı tablosundan uzak, toplumda gerçek anlamda mutlu, umutlu, yüzleri gülen, ferah günlere erişmiş kadınlarımızı, kızlarımızı ve hatta onların nice başarı hikayelerini yazabilelim köşelerimizde.
Sadece bir tarihten ibaret kalmasını istemediğim 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü kutlu olsun.
Esen kalın...
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.