Sahte ve yapmacık olan hiçbir şeyi sevmiyorum. Amacına uygun olmadan yapılan, -miş/-mış gibi olan, sonuç getirmeyen ve sadece bir tarih olmaktan öteye gitmeyen hiçbir gün ve kutlamayı önemsemiyorum!
En azından "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" gibi sadece şekilden ibaret günleri içi boş buluyorum! Üstelik böyle düşünürken, içim cız ede ede bunu kabul etmek zorunda kalıyor, söylüyor ve yazıyorum. Çünkü 8 Mart Dünya Kadınlar Günü' nün ülkemizde sadece alelade bir günü temsil ettiğini biliyorum. Artık biliyorum!
Kim ne derse desin, bu günde kaç kadın mikrofunu eline alıp konuşursa konuşsun, kaç hemcinsimiz yürüyüş yaparsa yapsın, hele günün akşamında hangi cemiyet ve derneklerde kaç kadınımız temsilen yuvarlak masaların etrafında -sözüm ona!- kadınlarımızı kurtarmak, desteklemek ve omuz vermek adına afilli akşam yemeklerine katılırsa katılsın bana göre hepsi boş, hepsi nafile!
Biliyorum ki yine bu yıl da tıpkı geçmiş diğer yıllarda olduğu gibi beyhude bir gövde gösterisi hakim olacak 8 Mart' ta. Yine hevesim kaçacak! Ve yine umutlarım suya düşecek! Zira bu ülkenin kadınları bırakın istihdam edilmeyi, vs gibi haklara konmayı, öldürülmeye devam edecek... Dolayısıyla şeklen yapıldığına inandığım sözde 8 Mart kutlamaları, konuşmaları ve şovları yine laftan öteye gitmeyecek, kalıcı ve somut bir biçimde hiçbir sonuç getirmeyecek.
Dünya, 8 Mart' ı kadın hakları yelpazesinin gelişimi için kutlarken, biz "Ne olur bizi öldürmeyin!" anlamında kutladığımız sürece 8 Mart'ın benim için kayda değer hiçbir anlamı ve özelliği olmayacak.
Ne acı değil mi? Yukarıdaki cümleyi kurarken bile tüylerim diken diken oldu, kalemim ürperdi; "Ne olur bizi öldürmeyin" yazarken!
Ne acı...
Hâsılı; son yıllarda ülkemizde kutlanan Kadınlar Günü'nün içeriğine, önemine ve anlamına inanmıyorum. Değil mi ki bir iki sene önceye kadar ayda bir aldığımız, okuduğumuz kadın cinayetlerini günümüzde hergün ve üstelik sayıları artarak okumaya başladık, bu durumda kusura bakmayın ama bu ülkede kadının değerli olduğuna dair kimse beni inandıramaz. Ve hal böyleyken 8 MART Dünya Kadınlar Günü sıradan bir kutlama günü olmaktan öteye gidemez.
Tek birşey hariç!
İnanmak için,
Anlamak ve kabul etmek için tek birşey yeterli.
O da, gerekli yasanın çıkması. Keyfe keder, canı istedi diye öldüren karaktersizleri cezalandıracak yasa çıkana kadar ülkemizde kadının kıymetli olduğuna kimsecikler inandıramaz beni.
O malum yasa da neden red edilir, neden geri çevrilir, neden hasır altı edilir, bunu bilmemekle birlikte, yasa koyucuların bir an önce ellerini vicdanlarına koymalarını diliyor ve gerekeni "Artık vakit kaybetmeden!" tez zamanda gerçekleştirmelerini umut ediyorum.
Daha fazla kadınımız öldürülmeden, kıyılmadan, katledilmeden...
Ve gerekli yasalar çıkmadığı sürece "HANGİ 8 MART?" demeye devam edeceğimi de bilmenizi istiyorum.
Esen kalın.