HAYAL Mİ?
GERÇEK Mİ?
Herkes mutlu, mesut...
Caddeler pırıl pırıl, taç takılmış gibi sanki yol kenarlarına.
İnsanlar pür neşe muhabbette...
Dahası, herkes birbirine gülümseyerek selam verip sevgiyle sarılıyor.
Hiç kimsenin ekonomik sıkıntısı yok, mali kaygılar zaten yok!
Refah düzeyi tavan!
Suç yok, suçlu yok!
Adalet kusursuz!
Eğitim dört dörtlük; fakiri de zengini de aynı okullarda okuyor.
Her evde en az bir otomobil ve...
Her evin bacasından şen kahkahalar tütüyor!
Herkesin kahvaltı sofrasında 4-5 çeşit peynir!
Bütün sofralarda haftanın en az iki akşamı etle donatılmış protein dolu besinler yer alıyor!
"Bir sonraki aya işten çıkarılır mıyım?" korkusu yok...
Hele ki kadın, erkek, çocuk hiç kimsenin can güvenliği kaygısı yok!
Piknik alanlarına henüzcecik dikilmiş olan çiçekler çatır çatır koparılmıyor dalından ve ormanlar yakılmıyor!
Kitapçıların önü desen, adeta kitap okumak isteyenler tarafından kuyruk olmuş durumda!
Herkes birbirine karşı hoşgörülü ve anlayışlı...
Her yerde huzur hakim.
Aç yok, açlık yok...
Yardıma muhtaç kimse yok!
Salgın yok, hastalık yok, hele pandemi hiç yok.
Maskeler de yok...
Yüzlerde yarınlara güvenle bakabilmenin tatlı rehaveti hakim.
Çekişme, sürtüşme, sen-ben kavgası yok.
Herkes konuştuğunu anlıyor, anladığını ise özgürce konuşuyor!
Dillere kilit vurmak yok, sus pus olmak yok.
Herkes eğitimli, kültürlü ve görgülü...
"Ay sonunu nasıl getiririm?" derdi de yok kimsenin!
"Günlük iaşemi nereden çıkarırım?" tasası da!
.......
.......
Şaka şaka!
Sevgili okurlarım, böyle bir dünya yok!
Yine de hayallerimizde bile olsa gerçeklerden bir süreliğine uzaklaşmanın ne zararı var ki, değil mi?
Pembe hayallerinizin gerçeğe dönüşmesi dileğimle...
Esen kalın.