İÇİM ŞİŞTİ!
Böyle deriz değil mi?
"İçim şişti!"...
Sürekli, ard arda gelen sıkıcı hatta kasvetli günlerin sonunda bunu deriz. Biz bırakın günleri, haftalara yaydık...O da yetmedi, aylara yaydık içimizin şişmiş hallerini.
Siz yine de başlığa ya da yazının girişine bakıp da içinizi şişirecek, bunalım dolu bir yazı yazacağımı sanmayın! Tam aksine, sizi temin ederim gülümseten bir yazı yazacağım.
Bozuk ekonomi, çarpık siyaset, vefatlar, kazalar, şiddet, seçim hüsranları, yok aşı bulundu bulunmadı konuşmaları, hemen sonrasında aşı geldi gelecek, oldu olacak söylemleri...
Falanlar filanlar!
Hasılı, hangi konuyu kaleme alayım desem kara kaplı defter misali her biri!
İnanın çabalıyorum! Sizlere birkez de olsa iç açıcı bir yazı yazmak için gayret ediyorum. Arıyorum, tarıyorum...Hangi iki satırı yazsam da okurları bir parça gülümsetsem diyorum.
Yok, yok, yok...
"Durup dururken fıkra yazacak da değilim ya!" derken, fıkralık bir haber düştü telefonuma!
Haber Kanada' dan. Haberin konusu yine pandemi olsa da okurken bu kez gülümsetti beni!
Sizi daha fazla bekletmiyor ve haberin içeriğini yazıyorum;
Haberin kahramanları Kanada'da yaşayan bir karı koca.
"Kanada' nın Sherbrooke kentinde yaşayan karı koca dünyaya nasıl haber olur ki?" demeyin ve alt satırları okuyun.
Malumunuz, Kanada da kısıtlamaların olduğu ülkeler arasında. Gerçi hangisi değil ki!
Sokağa çıkabilmek için tek yasal sebep ise, köpek gezdirmek. Aksi halde pandemiden dolayı millet ev hapsinde.
Ev hayatından sıkılan, bunalan bir kadın çareyi, dışarıya çıkabilmek için mevcut olan tek yasada buluyor ve kocasına tasma takarak, dışarıda gezintiye çıkıyor!
Yanlış okumadınız! Kadın, kocasına tasma takarak, sokakta geziyor ve üstelik yanlarına gelen polise de "Köpeğimi gezdiriyorum. Gayet doğal bu!" cevabını veriyor. Elbette Kanada polisi bunun olağandışı olduğu gerekçesiyle çifte 1.200' er dolar ceza yazsa da durumdaki trajikomik hal beni gülümsetiyor. Hele bir de bu sahnenin resmini görünce! Kadın önden gidiyor, elinde tasmanın tutacı, eşi ise dört ayak üstünde ardından gidiyor.
Hep demişimdir; "insan zekası zor zamanlarda enteresan fikirler üreten makina gibidir " diye. Tabii bununla birlikte aklıma bir sürü soru gelmedi desem yalan olur!
Mesela, bu olayın bizde yaşanma olasığı yüzde kaçtır? Veya Kanadalı eş, karısının bu isteğini hangi sebeple ve hangi şartlarda kabul etmiş olabilir? Ya da kadının akıl sağlığı için bir ölçüm yapıldı mı acaba? Dahası, pandemi sabrımızdan sonra, yavaş yavaş akıl sağlığımızı da tehdit etmeye başlamış olabilir mi? vs vs...
Eminim bu yaşanmışlığı okuduktan ve hatta o adamcağızın tasmalı bir şekilde, köpekler gibi dört ayak üstü vaziyette sokakta gezen resmini gözönüne getirdikten sonra sizin de aklınıza birçok soru takılacaktır.
Şahsen ben bu haberi gülümseyerek okumayı tercih ettim. Belki de gülümsemeye ihtiyacım olduğu içindir. Ancak aranızda kızarak okuyacaklar da olabilir.
Seçim sizin!
Esen kalın.