Acısıyla tatlısıyla bir yılı daha deviriyoruz.
2020 yılı için sözün "tatlı" diye tabir ettiğim kısmı pek uymasa da yine de "olanı olduğu gibi kabul etmek" felsefesiyle aradaki üç beş tatlı günü de sahiplenmek geçiyor içimden.
Her yıl sonu olduğu gibi bu yıl sonuna doğru ilerleyen son günlerde de yine durum analizi yapıyorum . Seneye dair...
Hayatım için, sevdiklerimin hayatları için, ülke adına ve son olarak dünya genelinde olup bitenler üzerine.
Açıkça söylemem gerekirse, bu yaşıma kadar insanoğlunun bu derece tuttuğunun elinde kaldığı bir yıl görmemiştim!
Olağan dışı bir yıl!
Karışıklığın içinde bir düzenin,
Sistemsizliğin içinde tuhaf bir sistemin var olduğu bir yıldı.
Kişisel olarak olumlu bakmayı seven biri olarak, kendi hayatımdan muzdarip olmasam da bütüne baktığımda insanlık adına oldukça zor bir yıldı.
Kavram kargaşalarının yaşandığı bir sürü yeniyle tanıştık mesela yıl içinde.
Bu yeniliklerin yanı sıra kimi zaman endişe duyduk, kimin zaman korku...
Kimi zaman çaresizlik hissi yaşarken, kimi zamansa oluruna bıraktık herşeyi!
2020 senesi, tüm insanlık adına tarif edilemez duygulara yol açan durumların yaşandığı bir yıl olarak tarihe geçecek.
İlk defa bu senenin sonunda derin analiz hesaplarına girmeden kapatacağım yılı...Zira, yıla dair olan da belli olmayan da! Hatta günahıyla sevabıyla yıl boyunca sizinle bu satırlarda buluşarak, olanı olmayanı, iyisini kötüsünü yeterince yazdığımı düşünüyorum.
Belki de bu sebeptendir derin analizlerin içine dalmadan, 2020 defterini usulca, sessiz sedasız kapatma isteğim.
Yeni senede umutlarınızın yeşermesi dileğimle.
Esen kalın.