Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Selin IŞIL
Köşe Yazarı
Selin IŞIL
 

KARGO!

Pandemi ile ilgili yazılar yazmak istemiyorum aslında. Ne elim değiyor ne de yüreğim! Aylar oldu...Hayatlarımızdan onca konular gelip geçiyor, onca olaylar gündeme geliyor ama ne bireysel ne toplumsal ne de ülkeler bazında hiç biri gündemdeki yerini pandemi kadar kalıcı olarak koruyamıyor! Yeri geliyor siyaseten ülkeler karışıyor! Yeri geliyor zaman zaman hâlâ şehitler veriyoruz. Yeri geliyor bir ülke diğerini bombalıyor. Yeri geliyor hâlâ bu devirde açlıktan ölen insanlara tanık oluyoruz! Yeri geliyor muhtemelen dünya atmosferini hatta yer küre iklim ve oluşumunu değiştirecek haberler alıyoruz bilim adamlarından... Gel gelelim hiçbiri ve hiçbir şey pandemi haberleri kadar etkili olmuyor, olamıyor! Hepsini sadece sanki düz bir metni okurmuşcasına okuyor ve eğer izliyorsak, görsel bir yanılsamaymış gibi bir kaç saniye içinde gözlerimizin önünden akıtıp geçiriveriyoruz. Oysa ki bu haberlerin bütünü  pandemi kadar etkili ve etkin. Hatta bir o kadar da ciddi haberler olduğunu biliyoruz. ...ama olmuyor işte! Onlara adapte olamıyoruz bir türlü! Çünkü hiçbir haber, günlük yaşantılarımızı ve rutinlerimizi pandemi kadar etkisi altına almıyor, bloke etmiyor. Bunlar ne kadar önemli gelişmeler ve durumlar olursa olsun, hiç biri de pandemi kadar özgürlüklerimizi kısıtlamıyor. "Gündelik rutinlerimiz" demişken, sıcağı sıcağına bir örnek vereyim de neden pandemiyi bu denli kafamıza taktığımıza dair belki sizlere de bu vesileyle ses olmuş olurum; Mesela, tam bu yazıyı yazarken kapım çaldı. Gelen kargoydu. Yüksek binalar içinde ev ve iş yerleri olanlar bilir; pandemiden itibaren kargo firmalarının aldığı kararla kargolar artık evlerimize, iş yerlerimize ulaşmıyor! Bulunduğunuz site veya iş yerinin bir güvenliği ya da dahili giriş kapısı varsa oraya bırakılıyor ve siz bırakılan yerden, uygun olduğunuzda gidip kendiniz alıyorsunuz kargonuzu. En azından Istanbul' da, yüksek binaların olduğu yerde bu böyle. Eğer gelen kargo ağır ve büyükse, bir çocuğun veya bir hanımın inip taşıyabilmesi mümkün değil. Az önce bendenizin yaşadığı durum misali! Hadi diyelim ki rica minnet bulunduğunuz kata getirmelerini sağladınız. O paketi öncelikle hijyen kurallarına göre temizlemelisiniz . Öyle eskiden olduğu gibi "lap" diye konut veya işyeri sınırlarının içine alıp "pat" diye açma lüksünüz yok! Tabii bu arada konut veya işyerinizin bahçesi, balkonu varsa şanslısınız ama yoksa kapı önünde bilmem kaç saat o kargoyu bekletmek zorundasınız; havalanması için! Velev ki balkonunuz bile olsa ve şayet ağır bir materyalse paketin içindeki yine yandınız! Bu kez onu balkona nasıl taşıyacağınız meselesi çıkıyor ortaya. Bu küçücük örnek, gündelik hayatımızın tam orta yerinden! Oysa şu yazdıklarım pandemi öncesi ne kadar basit ve kolay işlemlerdi değil mi? Kaldı ki Covid-19 ' un bu minik örneğin yanında kocaman bir gerçek olan ölüm riskinden bahsetmiyorum bile! Yaşam rutinlerimizi bozan pandemiyi sevmemekte yerden göğe haklıyız. Pandeminin diğer yerel, ulusal veya uluslarası gündem maddelerine göre neden daima en başa kondurduğumuz konusunda da sonuna kadar haklıyız. Bu kısıtlamışlığın bedelini özgürlüklerimizle ödediğimizin de farkındayız.  O halde, pandeminin yarattığı etkileri hâlâ küçümseyenlere, tedbirleri uygulamamakta hâlâ direnenlere bir çift sözüm var; " sizlerin keyfinize düşkün, umursamaz hallerinizin bedelini bizim gibi, bu durumun başından beri tedbiri elden bırakmadan yaşayan kişiler özgürlüklerinden daha çok feda ederek ödüyor" Bu sebeple aklınızı başınıza toplayın ve başka insanların özgürlüklerinin katili olmamak için bir an önce kişisel tedbirlerinizi alın artık! Esen kalın.
Ekleme Tarihi: 16 Ağustos 2020 - Pazar

KARGO!

Pandemi ile ilgili yazılar yazmak istemiyorum aslında. Ne elim değiyor ne de yüreğim!

Aylar oldu...Hayatlarımızdan onca konular gelip geçiyor, onca olaylar gündeme geliyor ama ne bireysel ne toplumsal ne de ülkeler bazında hiç biri gündemdeki yerini pandemi kadar kalıcı olarak koruyamıyor!

Yeri geliyor siyaseten ülkeler karışıyor!
Yeri geliyor zaman zaman hâlâ şehitler veriyoruz.
Yeri geliyor bir ülke diğerini bombalıyor.
Yeri geliyor hâlâ bu devirde açlıktan ölen insanlara tanık oluyoruz!
Yeri geliyor muhtemelen dünya atmosferini hatta yer küre iklim ve oluşumunu değiştirecek haberler alıyoruz bilim adamlarından...

Gel gelelim hiçbiri ve hiçbir şey pandemi haberleri kadar etkili olmuyor, olamıyor!

Hepsini sadece sanki düz bir metni okurmuşcasına okuyor ve eğer izliyorsak, görsel bir yanılsamaymış gibi bir kaç saniye içinde gözlerimizin önünden akıtıp geçiriveriyoruz.

Oysa ki bu haberlerin bütünü  pandemi kadar etkili ve etkin. Hatta bir o kadar da ciddi haberler olduğunu biliyoruz.

...ama olmuyor işte! Onlara adapte olamıyoruz bir türlü!

Çünkü hiçbir haber, günlük yaşantılarımızı ve rutinlerimizi pandemi kadar etkisi altına almıyor, bloke etmiyor. Bunlar ne kadar önemli gelişmeler ve durumlar olursa olsun, hiç biri de pandemi kadar özgürlüklerimizi kısıtlamıyor.

"Gündelik rutinlerimiz" demişken, sıcağı sıcağına bir örnek vereyim de neden pandemiyi bu denli kafamıza taktığımıza dair belki sizlere de bu vesileyle ses olmuş olurum;

Mesela, tam bu yazıyı yazarken kapım çaldı. Gelen kargoydu. Yüksek binalar içinde ev ve iş yerleri olanlar bilir; pandemiden itibaren kargo firmalarının aldığı kararla kargolar artık evlerimize, iş yerlerimize ulaşmıyor! Bulunduğunuz site veya iş yerinin bir güvenliği ya da dahili giriş kapısı varsa oraya bırakılıyor ve siz bırakılan yerden, uygun olduğunuzda gidip kendiniz alıyorsunuz kargonuzu.
En azından Istanbul' da, yüksek binaların olduğu yerde bu böyle.

Eğer gelen kargo ağır ve büyükse, bir çocuğun veya bir hanımın inip taşıyabilmesi mümkün değil.

Az önce bendenizin yaşadığı durum misali!

Hadi diyelim ki rica minnet bulunduğunuz kata getirmelerini sağladınız. O paketi öncelikle hijyen kurallarına göre temizlemelisiniz . Öyle eskiden olduğu gibi "lap" diye konut veya işyeri sınırlarının içine alıp "pat" diye açma lüksünüz yok!

Tabii bu arada konut veya işyerinizin bahçesi, balkonu varsa şanslısınız ama yoksa kapı önünde bilmem kaç saat o kargoyu bekletmek zorundasınız; havalanması için!

Velev ki balkonunuz bile olsa ve şayet ağır bir materyalse paketin içindeki yine yandınız! Bu kez onu balkona nasıl taşıyacağınız meselesi çıkıyor ortaya.

Bu küçücük örnek, gündelik hayatımızın tam orta yerinden! Oysa şu yazdıklarım pandemi öncesi ne kadar basit ve kolay işlemlerdi değil mi?

Kaldı ki Covid-19 ' un bu minik örneğin yanında kocaman bir gerçek olan ölüm riskinden bahsetmiyorum bile!

Yaşam rutinlerimizi bozan pandemiyi sevmemekte yerden göğe haklıyız. Pandeminin diğer yerel, ulusal veya uluslarası gündem maddelerine göre neden daima en başa kondurduğumuz konusunda da sonuna kadar haklıyız.

Bu kısıtlamışlığın bedelini özgürlüklerimizle ödediğimizin de farkındayız. 

O halde, pandeminin yarattığı etkileri hâlâ küçümseyenlere, tedbirleri uygulamamakta hâlâ direnenlere bir çift sözüm var; " sizlerin keyfinize düşkün, umursamaz hallerinizin bedelini bizim gibi, bu durumun başından beri tedbiri elden bırakmadan yaşayan kişiler özgürlüklerinden daha çok feda ederek ödüyor"

Bu sebeple aklınızı başınıza toplayın ve başka insanların özgürlüklerinin katili olmamak için bir an önce kişisel tedbirlerinizi alın artık!

Esen kalın.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve korfezmanset.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

10
Kasım
17
Ekim
09
Ekim
19
Eylül
05
Eylül
31
Temmuz
19
Temmuz
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.