İkinci dalga geldi gelecek derken, kapımızın önüne çöreklendi!
Pik yaptı, tavan yaptı, coştukca coştu, dalga olarak kalmakla da yetinmeyip tsunami etkisiyle silip süpürmeye başladı Covid-19.
Şu anda dünyada koronanın hışmına uğramayan ülke kalmadı.
İkinci dalga dedikleri bu seyir, beklenilenden daha mı yükseklerde ilerliyor yoksa tam da olması tahmin edildiği gibi mi, bunu bilemiyoruz.
Buna, yani işin gerçek boyutuna vakıf olan kesim yetkililer. Biz sadece onların dilinden çıkanları biliyor, inanıyor ve "yapın- yapmayın" denilen talimatları uyguluyoruz vatandaşlar olarak...ya da uygulamaya çalışıyoruz!
Ancak şunun farkındayız ki, "Covid- 19 pozitif" haberlerini artık en yakınlarımızdan ve sıkça almaya başladık.
Yetkililerin bu illet için birkaç ay öncesinden yaptıkları "ekim-kasım ve aralık ayları çok önemli. Çünkü tırmanışa geçecek " açıklamalarının gerçekliğiyle yüzleşiyoruz yaşadığımız bu günlerde.
Düne kadar ciddiye almayanların, "bize birşey olmaz" diyenlerin bile işin ciddiyetini anladığı zaman dilimindeyiz.
Velhasıl; tadımız yok, keyfimiz hiç yok. Kapana kısılmış gibiyiz!
Yapılan açıklamalara göre umut aylarımız tahmini olarak mayıs yahut haziran...Bu ihtimali duymak bile güzel olsa da o vakte kadar zamanımızı nasıl ve ne şekilde geçireceğimiz düşüncesindeyiz pek çoğumuz.
Bu köşeden sizlere pandemi sürecine dair çok şeyler yazdım, söyledim şimdiye kadar...
Umarım gün gelir koronanın bittiğine ve özgürlüklerimize yeniden, eskiden olduğu gibi kavuştuğumuza dair yazacağım o aydınlık gün de bir an önce gelir. Zira, hiçbir köşe yazarı böylesine iç karartıcı yazılar yazmak istemeyeceği gibi, hiç bir uzman ya da yetkili de insanların canını almaya yeltenen bu virüsün varlığı hakkında konuşmak istemez.
Maske- mesafe - hijyen kurallarını kulak ardı etmeden yaşamlarınızı sürdürmeniz dileğimle.
Esen kalın.