Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Selin IŞIL
Köşe Yazarı
Selin IŞIL
 

SU AKAR YOLUNU BULUR MU?

Bu deyimi oldum olası çok severim. Çetin zamanlarda veya içinden çıkılmaz gibi görünen zaman dilimlerimde kullandığımda hep ferahlık ve rahatlama hissi vermiştir bana. Fakat bu kez bu deyim bile rahatlamıyor kalbimi. Şöyle  güzelce arkama yaslanıp  " su akar yolunu bulur nasılsa " diyemiyor dilim!. Bilgi kirliliğinden tutun da yapılanlar yapılamayanlar, " yapılıyor " deyip de bir türlü gerçekleşmeyen ve bu sebeple vatandaşa güven vermeyen bir sürü söylemin dolaşıyor olması cabası, insanlarımızın rızkıyla korona arasında kalmışlığının verdiği telaş cabası! Vatandaşlarımızın çoğunluğu, bir ayın sonuna gelen korona günlerinde psikolojisini yitirmeye başlayarak daha da ne yapacağını bilmez bir ruh haline girdi bile şimdiden. Korkarım ki bu süreç uzadığında şu anki bireysellikte mevcut kalan bozuk ruh halleri toplumsal boyuta ulaşacak. Ülkenin nabzını merkezi haber alma kaynaklarından çok ( ki onlar sadece servis edilen haberleri yapıyor), yerel haber kaynaklarından almayı seviyorum. Tüm bölgelerden ayrı ayrı haber alabildiğimiz, bire bir gerçek ve katışıksız haberler! Nerede ne zaman ne olmuş, nasıl olmuş haberleri bunlar. İnanın Türkiye'yi bu haber kaynaklarından okuyarak takip etmek çok daha net bilgiler veriyor insana. Çünkü halkın yalın ve şeffaf bir şekilde ne halde olduğunu görme şansınızın olduğu en emin kaynaklardır yerel gazeteler. Ve bu güvenle gözümü dikerek pür dikkat okuduğum yerel basın haberlerinde, özellikle son iki haftadır ülkede olanlara bakınca insanlarımızın nerdeyse cinnet noktasına geldiğini çıkarıyorum bu haberlerden. Sokak ortasında atılan meydan dayakları, keyif için yapılan hırsızlıklar, yine cadde boylarında birbirinin yok yere boğazına sarılmalar... Daha neler neler...Say say bitmeyecek iç sıkan, ruh bunaltan haberler..Halkımızın içinde bulunduğu reel ve bozuk ruh hallerini ortaya koyuyor her biri de. Daha şimdiden!... Bu sürecin uzayabileceğini söyleyen yetkililer acaba süreç bittiğinde ruhu allak bullak olmuş bir toplumla mı karşılaşacak diye sormadan edemiyorum kendime. Hiçbir zaman kötümser bir insan olmadım oysa. Veya her olayın, durumun içinden olanca gücümle iyiyi ve iyilik potansiyelini çekip çıkarmaya çalışan, görmeye çalışan bir insan olmama rağmen bu kez gördüklerim duyduklarım okuduklarım ve izlediklerim beni korkutmuyor desem yalan söylemiş olurum. Kaldı ki çevremden bile tanıdığım en güçlü duruşlu insanların psikolojik olarak darmadağın olduklarını görmek bu korkumda haksız olmadığımı gösteriyor bana. Sanırım bu kez işler kendi haline bırakılıp da "su akar yolunu bulur" rahatlığında olmayacak!. Usuleten birbirimizin sırtını sıvazlayarak da yol alamayacağımız açık ve net!. Bu kez durum farklı gibi görünüyor! Yine de umuyor ve diliyorum ki insana ürperti veren bu karanlık sahne bir an önce aydınlığa döner de insanlarımız da psikolojik olarak bir nebze rahatlar. Aksi halde bu sürenin sonuna gelindiğinde toplumsal olarak koronadan bile daha büyük sorunlar yaşayacağımız kesin! Çünkü güçlü bir toplum için sakin kalabilen, sağlam zihinlere ihtiyaç var. Her ne şart altında olursak olalım şu günlerde bunu başarmalıyız bireyler olarak. Başaralım ki yarınlara nispeten daha az hasarla çıkalım. Sağlık, umut ve huzur içinde kalın ama illa ki evde kalın.
Ekleme Tarihi: 18 Nisan 2020 - Cumartesi

SU AKAR YOLUNU BULUR MU?

Bu deyimi oldum olası çok severim. Çetin zamanlarda veya içinden çıkılmaz gibi görünen zaman dilimlerimde kullandığımda hep ferahlık ve rahatlama hissi vermiştir bana.

Fakat bu kez bu deyim bile rahatlamıyor kalbimi. Şöyle  güzelce arkama yaslanıp  " su akar yolunu bulur nasılsa " diyemiyor dilim!.

Bilgi kirliliğinden tutun da yapılanlar yapılamayanlar, " yapılıyor " deyip de bir türlü gerçekleşmeyen ve bu sebeple vatandaşa güven vermeyen bir sürü söylemin dolaşıyor olması cabası, insanlarımızın rızkıyla korona arasında kalmışlığının verdiği telaş cabası!

Vatandaşlarımızın çoğunluğu, bir ayın sonuna gelen korona günlerinde psikolojisini yitirmeye başlayarak daha da ne yapacağını bilmez bir ruh haline girdi bile şimdiden. Korkarım ki bu süreç uzadığında şu anki bireysellikte mevcut kalan bozuk ruh halleri toplumsal boyuta ulaşacak.

Ülkenin nabzını merkezi haber alma kaynaklarından çok ( ki onlar sadece servis edilen haberleri yapıyor), yerel haber kaynaklarından almayı seviyorum. Tüm bölgelerden ayrı ayrı haber alabildiğimiz, bire bir gerçek ve katışıksız haberler!

Nerede ne zaman ne olmuş, nasıl olmuş haberleri bunlar. İnanın Türkiye'yi bu haber kaynaklarından okuyarak takip etmek çok daha net bilgiler veriyor insana. Çünkü halkın yalın ve şeffaf bir şekilde ne halde olduğunu görme şansınızın olduğu en emin kaynaklardır yerel gazeteler.

Ve bu güvenle gözümü dikerek pür dikkat okuduğum yerel basın haberlerinde, özellikle son iki haftadır ülkede olanlara bakınca insanlarımızın nerdeyse cinnet noktasına geldiğini çıkarıyorum bu haberlerden. Sokak ortasında atılan meydan dayakları, keyif için yapılan hırsızlıklar, yine cadde boylarında birbirinin yok yere boğazına sarılmalar... Daha neler neler...Say say bitmeyecek iç sıkan, ruh bunaltan haberler..Halkımızın içinde bulunduğu reel ve bozuk ruh hallerini ortaya koyuyor her biri de.

Daha şimdiden!... Bu sürecin uzayabileceğini söyleyen yetkililer acaba süreç bittiğinde ruhu allak bullak olmuş bir toplumla mı karşılaşacak diye sormadan edemiyorum kendime.

Hiçbir zaman kötümser bir insan olmadım oysa. Veya her olayın, durumun içinden olanca gücümle iyiyi ve iyilik potansiyelini çekip çıkarmaya çalışan, görmeye çalışan bir insan olmama rağmen bu kez gördüklerim duyduklarım okuduklarım ve izlediklerim beni korkutmuyor desem yalan söylemiş olurum.

Kaldı ki çevremden bile tanıdığım en güçlü duruşlu insanların psikolojik olarak darmadağın olduklarını görmek bu korkumda haksız olmadığımı gösteriyor bana.

Sanırım bu kez işler kendi haline bırakılıp da "su akar yolunu bulur" rahatlığında olmayacak!. Usuleten birbirimizin sırtını sıvazlayarak da yol alamayacağımız açık ve net!. Bu kez durum farklı gibi görünüyor!

Yine de umuyor ve diliyorum ki insana ürperti veren bu karanlık sahne bir an önce aydınlığa döner de insanlarımız da psikolojik olarak bir nebze rahatlar. Aksi halde bu sürenin sonuna gelindiğinde toplumsal olarak koronadan bile daha büyük sorunlar yaşayacağımız kesin!

Çünkü güçlü bir toplum için sakin kalabilen, sağlam zihinlere ihtiyaç var. Her ne şart altında olursak olalım şu günlerde bunu başarmalıyız bireyler olarak. Başaralım ki yarınlara nispeten daha az hasarla çıkalım.

Sağlık, umut ve huzur içinde kalın ama illa ki evde kalın.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve korfezmanset.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

10
Kasım
17
Ekim
09
Ekim
19
Eylül
05
Eylül
31
Temmuz
19
Temmuz
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.