Bir süredir gömdüm kafamı kuma, görmezden, bilmezden, duymazdan geliyorum her şeyi. Her şeyi dediysem, ülkede olan biten her şeyi...
Nesini görüp bilip duyayım ki? Hangi birini?
Trajikomik bir hal alan hangi hallerimizi şöyle derinlemesine, içimi döke döke anlatayım? Hepsi, her şey akıl dışı bir hal alıp sıradışı olmuşken neyi söyleyip neyi yazayım?
Hangi anormali düz akılla masaya yatırıp anlatayım? Günlük değişen erzak fiyatları mı? 100 m2'lik, hepi topu 2-3 kişinin yaşadığı eve gelen bin liralık doğalgaz faturalarını mı? Yoksa dudak uçuklatan ve hangi insafa sığdığını bilmediğim elektrik faturalarının okkalı tarafını mı?
Ya da belki altın fiyatıyla yarışmaya aday olan benzin ve mazot fiyatlarını mı yazmalıyım? İsyanları oynayan ve böyle giderse kapatacaklarını söyleyen benzin istasyonu sahiplerini mi?
Ne bileyim, belki de burnundan soluyan ve her geçen gün ekonomik darboğazın altında ezildikçe ezilen yurdum insanını yazmalıyım.
Kepenklerine kilit üstüne kilit vuran esnafı mı, sağlık sektörünü mü, yoksa -sözüm ona- izi bile kalmayan pandemiyi mi?
Ve hatta belki de ülkeyi bırakıp hemen yanıbaşımızda her attığı adımın bizi de ilgilendirdiği Rusya'yı ve Ukrayna meselesini mi yazmalıyım?
Hangisinin ucundan tutup yazayım? Hangi konu şu satırları okuyan kaç okurun iştahını açar, yüzünü gülümsetir?
Hiçbiri...
Zira her biri kafamı kuma gömmeme sebep olan iç karartıcı ve buhranlı gerçekler.
Bütün bunların arasında kendimi annemin sözlerinin kucağına atmakta hiç de haksız sayılmam!
"Ayağına taş değmesin"
Muhteşem bir anne duası. Sanki etrafıma koruma kalkanı ören bir dua...Beni, olumsuz dünya ve hayat gerçeklerine karşı adeta zırhlarla kuşatan bir dilek. Üstelik anne yüreğinden gelen bir dilek. Anne dilinden dökülen tesirli bir dua.
Söylenen bu üç sihirli kelimeyle sırtımın yere gelmediği düşüncesinde olduğum günlerdeyim.Ve bu cümlenin verdiği huzurla hayat yolunda yürümenin verdiği hislerle, etrafımdaki keşmekeşe karşı umursamaz hallerdeyim.
Keşke...Ah keşke ülkemin de bir anası olsa da tıpkı annemin bana dediği gibi; "Ayağına taş değmesin!" dese, diyebilse...
Taş değmesin ayağınıza!
Esen kalın.