Koronalı günlerin hüküm sürmeye devam ettiği tatlı bir bahar gününde bir kez daha siz sevgili okurlarımla buluşabiliyor olmanın keyfi içindeyim.
Yazıya girişim sizlere özel oldu, farkındayım. Bunu özellikle bu şekilde yapmak isteyişimin bir sebebi var elbette!
Sebebi sizlersiniz!
Geçen pazar günü yazmış olduğum EY KADINLAR! adlı köşe yazıma olan ilginiz öylesine yoğun oldu ki, kendi sanal mecralarımda bir kez daha paylaşma gereği duydum.
Yüzlerce yorum yağdırdınız, her biri birbirinden değerli. İstanbul'dan bu satırlar aracılığıyla siz güzel İzmit halkına ulaşan bendeniz, " ne şanslıyız yazılarınızla buluştuğumuz için " diyen İzmit halkının sözleri de beni fazlasıyla mutlu etti.
Yaşadığımız şehirler veya mesafeler önemli değil sevgili dostlar. Önemli olan, aynı duyguları samimiyetle hissedebiliyor olmak.
Samimî duygularınızı yaptığınız yorumlarla en güzel şekilde htirdiniz bana yaşadığımız hafta içinde.
Sizin gibi okurlarım olduğu için kendimi şanslı adlediyorum.
Her birimizin minik mutluluklarla yetinmeye çalıştığı koronalı günlerde sizden gelen sevgi seli emin olun benim için kocaman bir mutluluğa dönüştü.
Bahar havaya değilde, benim dallarıma vurdu sanki; sevinçten.
Korona ve bahar deyince aklıma gelen şey ise; "bahara aldanmayın ve korona tedbirlerini elden bırakmayın" demek oldu. Zira hâlâ sosyal mesafeyi korumak zorunda olduğumuz günlerden çıkabilmiş değiliz.
Bahar coşkusunun yaşamlarınızda daim olması dileğimle,
Sağlıcakla, muhabbetle ve sevgiyle kalın.