UMUT ARANIYOR!
Bol bol kitap yazıyorum şu günlerde...
Mecburen kapandığımız metrekarelerde kendime uygun gördüğüm ve aktif hayatın içinde zamansızlıktan el süremediğim kitaplarımı yazıyorum. Nitekim hayatın içinde etkinlikten etkinliğe koştururken, kitap yazmak gibi sükunet ve bol zaman gerektiren bir meşgaleyi yapmanız mümkün olmuyor!
Kitap yazmak, tam anlamıyla geri çekilme, kendini izole etme halidir. Açıkçası, böyle bir meziyete sahip olduğum için şanslı kullardan olduğumu düşünüyorum! Aksi halde, evlere kapanışımızın ikinci kışında bu süreci yaşamakta zorlanabilirdim.
Geçen sene açmış olduğum AKADEMİ de bu konuda imdadıma yetişiyor! Zira, hatırı sayılır derecede vaktimi alıyor. Hatta bırakın "Zamanı nasıl dolduracağım?" düşüncesini, alelacele yediğim ayak üstü yemeklerim, "şöyle bir göz atayım " diyecek kadar bile zaman bulamadığım TV ekranı, bir türlü sohbet amaçlı yapamadığım uzun telefon konuşmaları zaman zaman eşin dostun bile gücenmesine sebep oluyor!
Yok! Gram boş vaktim yok!
Yaptığım tek sosyalite ki ona da sosyal olmak denirse! sabah içtiğim kahvemle birlikte ülke ve dünya gündemine göz gezdirmek, bir de aynısını gece yatmadan önce yapmak. Aslında bunları da birşeylerden haberdar olmak, dünyadan kopmamak adına yapıyorum! Yoksa, şu anda ne ülkemizde ne de dünyada merak ettiğim hiçbir şey yok! Aksine, okuduğum, gördüğüm ve gözümün takıldığı her olumsuz haber ruhumu daraltıyor. Nitekim uzunca bir süredir yüzümüzü gülümseten haberlere tanık olmadığımız için olumsuzlukları neredeyse kanıksadık!
Ben bunları yaparken başımı kaldırıp şöyle bir etrafıma baktığımda görüyorum ki internet yeni dünya düzeni tahtındaki yerini daha çok sağlamlamış!
İnsanlar haklı...Ne yapsınlar! Sürekli pandemi hapsi günleri yaşarken, soluğu internette alıyorlar! Ve böylece pandemi, dijital çağdaki yerini sağlamlaştırmış oluyor...
Yazının başında da dediğim gibi, benim harika bir meşguliyetim var. Bu yüzden bu tip ortam gezginliği yapacak vaktim yok. Ancak insanların son zamanda prim yaptırdığı sitelere ve YouTube kanallarına baktığımda gördüğüm sıkılmışlık ve umut arayan hallerine tanık olunca bir değil, iki kez düşündüm!
Neden mi?
Çünkü öne çıkan internet siteleri şunlar:
Tarotçular... (Sanal alemde tarotçu patlaması var! desem kimse yadırgamaz sanırım!)
Falcılar...(Bir fincanı kapatıyor fala bakacak olan kişi ve her nedense o fincanda görüp söyledikleri milyonlara tesadüf ediyor!).
Astrologlar...(Pandemi öncesinde belli başlı olan astrolog sitelerinin yerini onlarcası almış ve resmen astrolog patlaması yaşanmış!)
Muhabbet siteleri...(Tanış, görüş anlamında söylüyorum! Yoksa "hadi oturup dünya meselelerini tartışalım" diyen kesimden bahsetmiyorum).
Yanlış anlamayın! Yapılan hiçbir şeyi kınamıyor, hatta tam aksine, insanların boşluktan, can sıkıntısından veya eve kapanmanın verdiği sıkıntıyla, sarsak giden düzenden dolayı bunları yaptığını biliyorum.
Herkes umut arıyor! Herkes güzel birşeyler duyabilme peşinde aranıyor!
Ama yine de diyorum ki; keşke bunların yerine araştırma sitelerinde, bilgi yüklü geliştirici sitelerde, bilim ve ilim adına rehber olan sitelerde patlama yaşansaydı!
Milletin umudu fal, tarot, yıldızlar ve yüzünü görmediği kişilerle yaşadığı sözde sanal sevdalar! olacağına, keşke kendilerini ileriye taşıyabilecek ve karakterlerine gerçek anlamda birşeyler katabilecek olan siteler olsaydı öne çıkanlar.
Her nerede arıyorsanız umutlarınızı, sizin için hayırlı olan olsun.
Esen kalın.