Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Selin IŞIL
Köşe Yazarı
Selin IŞIL
 

Yarım Asır!

Şöyle bir bakıyorum etrafa...Hangi el hangi cepte belli değil! Hangi yürek aynı anda kaç yüreğe değiyor? O da belli değil! Bakışlarda anlam aramalar yerini daha ilk buluşmalarda göz renginin mavi mi yeşil mi olduğunu aranır olmuş. Dilden çıkan nağmeli sözler ise tahtını, aşkitom- canikom' lara bırakmış... "İşine gelirse!" deyip kestirip atmak marifet sayılır olmuş. Sevgililer yıl yerine gün sayar olmuş, sözde sevgilerinin ispatı için!  Bir tıkla bulunmaya başlanmış aşıklar, iki tıkla kabul görür olmuş ve yine aynı tıklarla, sanal alemde silinip bitti-gittiye dönüşür olmuş! Bu kadar kolay yani! Bu kadar çabuk... His yok, yürekten hisseden yok... Bir tek tuşun albenisine kapılır olmuş zamane sevgileri... Gerçeklikten uzak, jan janı bol, uzaktan kumanda yaşanan aşklar ve bunu marifet bilen aşıklar... Oysa benim tanık olduğum sevda ve aşkın sevgiye dönüşmüş hali bambaşka!  Yalın, sade ve içten yaşanmışlıklarla dolu... Gözlerin konuşabildiği, bakışmaların anlayabildiği - anlatabildiği bir sevda... Her zorluğa göğüs gerebilmiş, hayatın şaşa' dan ibaret olmadığını bilen iki yüreğin sahibi, tanıklık ettiğim sevda... Yeri geldiğinde omuz omuza ağlayabilmiş iki insan... Sırt sırta verilerek aşılmış nice zorluklar, el ele verilerek yıl alınmış bir ömür ve gönül gönüle verilerek atılmış içten kahkahalar... Yaşamım, bu sevdanın kulaklarımda bıraktığı mutluluk musikisine tanık olarak geçti...Gözlerim ise onların dayanışmasının, saygılarının ve sevgilerinin yüceliğini görerek geçti.  Ne aşk ama... 50 sene...Dile kolay!  Emsal olarak yarım asıra imza atmış iki yürek varken burnumun dibinde, elbette zamane aşklarının el ucuyla tutulmuş hallerini onaylamam ve beğenmem olanaksız. Annem ve babam... Şahit olduğum büyük sevdanın mimarları. Yapmacık ya da usuleten yaşanan değil, gerçek bir aşktan bahsediyorum.  Yarım asırlık gönül birliği... İmrenilesi, sevilesi, kıskanılası, örnek alınası... Devrin bir solukta yaşanıp biten sevgilerine inat edercesine her geçen gün artan sevgileri ile insana parmak ısırtan iki sevgili onlar.  Dün gibi,  Küllenmemiş gibi,  "Daha yaşanacak çok şey var" der gibi birbirine bakış atan iki yürek onlar... Ve bugün, 50. yıllarının kutlama gününde, yine ve her zaman olduğu gibi genç yüreklere "gerçek sevgi" kavramının en güzel örnekleri olarak, güldüklerinde yüreğimde gülleri açtıran iki güzel insan... Sizlerin de hakiki sevgilere tanık olmanız ve yaşamanız dileğimle. Esen kalın.
Ekleme Tarihi: 14 Haziran 2021 - Pazartesi

Yarım Asır!

Şöyle bir bakıyorum etrafa...Hangi el hangi cepte belli değil! Hangi yürek aynı anda kaç yüreğe değiyor? O da belli değil!

Bakışlarda anlam aramalar yerini daha ilk buluşmalarda göz renginin mavi mi yeşil mi olduğunu aranır olmuş.

Dilden çıkan nağmeli sözler ise tahtını, aşkitom- canikom' lara bırakmış...

"İşine gelirse!" deyip kestirip atmak marifet sayılır olmuş.

Sevgililer yıl yerine gün sayar olmuş, sözde sevgilerinin ispatı için! 

Bir tıkla bulunmaya başlanmış aşıklar, iki tıkla kabul görür olmuş ve yine aynı tıklarla, sanal alemde silinip bitti-gittiye dönüşür olmuş!

Bu kadar kolay yani!
Bu kadar çabuk...

His yok, yürekten hisseden yok...

Bir tek tuşun albenisine kapılır olmuş zamane sevgileri...

Gerçeklikten uzak, jan janı bol, uzaktan kumanda yaşanan aşklar ve bunu marifet bilen aşıklar...

Oysa benim tanık olduğum sevda ve aşkın sevgiye dönüşmüş hali bambaşka! 

Yalın, sade ve içten yaşanmışlıklarla dolu...
Gözlerin konuşabildiği, bakışmaların anlayabildiği - anlatabildiği bir sevda...

Her zorluğa göğüs gerebilmiş, hayatın şaşa' dan ibaret olmadığını bilen iki yüreğin sahibi, tanıklık ettiğim sevda...

Yeri geldiğinde omuz omuza ağlayabilmiş iki insan... Sırt sırta verilerek aşılmış nice zorluklar, el ele verilerek yıl alınmış bir ömür ve gönül gönüle verilerek atılmış içten kahkahalar...

Yaşamım, bu sevdanın kulaklarımda bıraktığı mutluluk musikisine tanık olarak geçti...Gözlerim ise onların dayanışmasının, saygılarının ve sevgilerinin yüceliğini görerek geçti. 

Ne aşk ama...

50 sene...Dile kolay! 

Emsal olarak yarım asıra imza atmış iki yürek varken burnumun dibinde, elbette zamane aşklarının el ucuyla tutulmuş hallerini onaylamam ve beğenmem olanaksız.

Annem ve babam...

Şahit olduğum büyük sevdanın mimarları.

Yapmacık ya da usuleten yaşanan değil, gerçek bir aşktan bahsediyorum. 

Yarım asırlık gönül birliği...

İmrenilesi, sevilesi, kıskanılası, örnek alınası...

Devrin bir solukta yaşanıp biten sevgilerine inat edercesine her geçen gün artan sevgileri ile insana parmak ısırtan iki sevgili onlar. 

Dün gibi, 
Küllenmemiş gibi, 
"Daha yaşanacak çok şey var" der gibi birbirine bakış atan iki yürek onlar...

Ve bugün, 50. yıllarının kutlama gününde, yine ve her zaman olduğu gibi genç yüreklere "gerçek sevgi" kavramının en güzel örnekleri olarak, güldüklerinde yüreğimde gülleri açtıran iki güzel insan...

Sizlerin de hakiki sevgilere tanık olmanız ve yaşamanız dileğimle.

Esen kalın.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve korfezmanset.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

10
Kasım
17
Ekim
09
Ekim
19
Eylül
05
Eylül
31
Temmuz
19
Temmuz
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.